Wade'in benle seks yapmaktan kaçtığı altıncı gün... konuşmaya başla. | Open Subtitles | اليوم السادس من تجنب ويد للعلاقة الجسدية معي نقاش 000 |
İlkin, tutun Onu ve Wade'in cesedinin mezar detaylarını tutturun. | Open Subtitles | أوّلا أجبره على أن يهتم و يغطّي جسم ويد لوضعه فى قبر |
- Walter Wade'in taşımacılığını yapan oğlu, iki yıldan fazladır ülkeden kaçıyordu, bugünlerde kefaletinin ödenmesini bekliyor... jüriyi masum olduğuna ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ابن المقاول والتر ويد الذي هرب من البلاد قبل أكثر من سنتين، كان خرج بكفالة في إنتظار هذا اليوم. |
Tek problem, Bay Wade ile Royce Crombie arasında geçen daha önceki konuşma kayıtlarına göre her ikisinin de Bay Wade'in inançları üzerinde konuştukları ve kendisine parasal desteği bir tek radikal İslamcıların vereceği üzerine şaka yapmalarıdır. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة هي في محادثه مسجله سابقا بين السيد ويد و رويس كرومبي |
Carter'la olan sohbetimizi Wade'in bir kez daha bozmasına izin vermem. | Open Subtitles | اوه وايد؟ لالا لن أترك وايد يقاطع الأمور مع كارتر مجدداً |
-Teğmen Wade'in Abraham Lincoln'a dönüş kaydı yok. | Open Subtitles | ليس هناك تقرير حول عودة الملازم إلى الحاملة هناك تقرير حول قذف طيار لنفسه فوق كوريا الشمالية |
- Wade'in mekanına nasıl gittin ki zaten? | Open Subtitles | كيف انتهي الأمر بك في منزل ويد بالدرجة الأولى؟ |
Buraya geldiğimden beri duyduğum en aptalca şey bu ve Wade'in veranda da kızlara anlattıkları tabi. | Open Subtitles | ذلك أكثر شيء غبي سَمعتُه منذ انتقالي الى هنا بالإضافة إلى سماعي ل ويد يتكلم مع مواعداته |
Geliyorum Judson. Wade'in Tansy'i buraya getirdiği ve onun Shelby ile son parça turta için kavga ettiklerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أنا آتيه، جادسون تذكرين الوقت عندما جلب ويد تانسي هنا |
Wade'in yan tarafında oturmak zorunda olmaktansa bunu kaçıramam. | Open Subtitles | أنا لن أَتغيب عنه، فقط إذا كنت لن أجلس بجانب ويد |
Ben sadece düşündüm ki, benimle birlikte olması Wade'in başka biriyle olmak istemeyeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | حسنا , لقد ظننت ان وجوده معي سيعني ان ويد لن يكون مع اي آخري |
Wade'in başkası ile seks yapmasını istemiyorsun, çünkü ondan hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | انك لا تريدين ان يمارس ويد الجنس مع آخري لانك معجبة به |
Aynı zamanda, Wade'in de kimseyle çıkmasını istemiyorsun. | Open Subtitles | لكنك لا تريدن ان يواعد ويد الآخريات ايضا ؟ |
Wade'in sepetine teklif ver ve onunla görüşmeye devam et, ya da teklif verme ve yollarınızı ayırın. | Open Subtitles | زايدي علي سلة ويد واستمري في مقابلته او لا تفعلي وتكون علاقتكما انتهت |
Artı babana Wade'in sepeti için teklif verdiğini... söylemem ki bu da seni... bir ay cezalı olmaktan kurtarır. | Open Subtitles | بالإضافة , لن اخبر أباك انك زايدت علي سلة ويد , مما سيعفيك من عقوبة شهرا كاملا |
- Hey, hey, Wade'in benden ayrıldığı doğru değil... hem O olmadan çok daha mutluyum... şimdi daha önemli şeylere odaklanabiliyorum... kafamdaki şeylerle nasıl baş edebileceğim gibi. | Open Subtitles | مهلا , مهلا , ويد لم ينفصل عني وأنا أسعد حالا من دونه لأنه الآن يمكنني التركيز على أشياء أكثر أهمية |
Sonra George, Wade'in eski karısıyla takılmaya başladı. | Open Subtitles | اوه, وعندها جورج داوي جراحه بالتسكع مع زوجة ويد السابقة |
Wade'in tüfeğini senin kamyonetinde bulduğunu saymazsak. | Open Subtitles | فيما عدا أننا عثرنا على بندقية "ويد" في أغراضك |
Sen tam da Wade'in birlikte olması gereken türde bir kızsın. | Open Subtitles | أنت بالضبط نوع الفتيات التي يجب على وايد أن يكون برفقتها |
Sizi bizim Wade'in sizin Wade... olmadığına ne ikna etti? | Open Subtitles | هل انت مقتنع بأنّ وايد هذة... ليست وايد التى تعرفها؟ |
Yüzbaşı Wade'in Abraham Lincoln'e döndüğüne dair bir kayıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك تقرير حول عودة الملازم إلى الحاملة |