İçgüdülerinin doğru olduğunu ve bunun Waits'in oyunu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أشك فى أن حدسك صائب وأن هذا مجرد عملية خداع من جانب ويتس |
Bölge Savcı Yardımcısı Louis Escobar'ı vurarak öldüren ve bir Los Angeles polis memurunu yaralayan Waits'in vurularak öldürülen Armando Uribe'nin cinayetinin de sorumlusu olduğu düşünülüyor... | Open Subtitles | ويتس الذى قام بإطلاق النار وقتل وكيل النائب العام لويس إيسكوبار وقام بإصابة مُحقق من قسم شرطة لوس أنجلوس |
Waits'in Los Angeles Polisi'nin elinden kaçışını gösteriyor sonuçta. | Open Subtitles | ويتس قد هرب وهو فى حضانة شرطة لوس أنجلوس |
Geçen yıl Waits'in aracını kenara çektiğimizde... | Open Subtitles | العام الماضي عندما أبعدنا وايتس |
Ayrıca, Caroline kafamdaki Tom Waits'in sesine benzeyen ve bana başarısız ve şapka takınca kötü gözüktüğümü söyleyen sesten daha seksi. | Open Subtitles | بالأضافة لذلك ، (كارولين) أكثر أثارة من هذا الصوت الذي برأسي ، الذي مثل (توم وايتس) |
Raynard Waits'in kelepçesinin kimin emriyle çıkarıldığını bilmeliler. | Open Subtitles | يجب عليهم معرفة من أمر بإزالة أصفاد (راينارد وايتس). |
Dedektif Bosch'a, Waits'in kelepçelerini gevşetmesini emrettiğini gösterdiği kesin. | Open Subtitles | حسناً ، إنه بالتأكيد يُظهر أنك أمرت المُحقق بوش بتحرير ويتس من أصفاده |
Waits'in başından beri yalan söylediğini ve O'Shea'nın ona inanarak aptallık ettiğini ispat et. | Open Subtitles | أثبت أن ويتس كان يكذب من البداية وأن أوشيها كان أحمقاً ليقوم بتصديقه |
- Evet, Waits'in özel timi için. - Sandık iyileşene kadar. | Open Subtitles | ـ نعم ، لفرقة عمل ويتس ـ حتى يخرج كريت مما يُعانى منه |
Los Angeles Emniyet Müdürü John Tenzer bugünkü toplantısında Raynard Waits'in tutuklanarak hapse atılmasını sağlayacak bilgiyi verene 150 bin dolar ödül vereceğini söyledi. | Open Subtitles | رئيس قسم شرطة لوس أنجلوس جون تينزر أعلن اليوم عن جائزة قدرها 150 ألف دولار لمعلومات تؤدى إلى القبض وإدانة رينارد ويتس |
Raynard Waits'in aranması için görev yapan bir polis aracı, önemli bir ipucunun peşindeyken Hollywood'un göbeğindeki kalabalık bir sokakta bir otobüsle park hâlindeki bir araca çarptı. | Open Subtitles | كما إشتركت سيارة شرطة فى البحث عن رينارد ويتس ومطاردته إصطدمت بأتوبيس وسيارة مركونة فى شارع مزدحم |
Raynard Waits'in yakalanması hâlen önceliğini koruyor. | Open Subtitles | القبض على رينارد ويتس مازال هو أولويتنا الأولى |
Bana göre, Waits'in o çocuğu öldürmediğini kesin olarak kanıtlamadıkça iki dava birbiriyle bağlantılı. | Open Subtitles | كما أفهم ، القضيتين مُرتبطتين معاً حتى يُمكنك أن تصل بم لا يدع مجالاً للشك أن ويتس لم يقتل الولد |
Waits'in aracını kenara çekmeden önce... | Open Subtitles | وايتس |