Yüzbaşı Weaver'ın en iyi şansı olmayabilir ama bizim açımızdan öyle. | Open Subtitles | اظن انه ليست افضل فرصه للرائد ويفر فحسب بل ولنا جميعا |
Sizi bu gece Sally Weaver'ın tek kişilik gösterisinden bir sahne ile başbaşa bırakıyoruz. | Open Subtitles | نترككم الليلة مع مشهد من العرض المنفرد لـ سالي ويفر. |
Weaver'ın beni öldürtme ihtimali seninkinden fazla. | Open Subtitles | يبدوا أن ويفر يمكنه أن يجعلني في خطر أكثر منك |
Eğer Weaver'ın görevi doğru değilse, geriye dönecektir. | Open Subtitles | إذا كانت مُهمى ويفر غير صحيحة . سَوف يتراجع |
Yüzbaşı Weaver'ın emirleri doğrultusunda araçlardaki yakıtı akıtıp, hastane jeneratörünü çalıştırmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | حسنا حسب اوامر الرائد ويفر كنت اسحب الوقود من الاليات التي تعمل على الديزل لكي اجهز به مولد المستشفى |
Biz de Yüzbaşı Weaver'ın ana ısısını arttırmaya çalıştık. | Open Subtitles | الاقرب الى سطح الجلد لذا حاولنا رفع درجة حرارة الرائد ويفر |
Mesela jeneratörün yeteri kadar yakıtı olmadığı ya da Yüzbaşı Weaver'ın komada olduğu gibi. | Open Subtitles | كمحادثات حول المولد عدم كفاية الوقود والرائد ويفر في غيبوبه |
Weaver'ın beni ekme biçiminin tuhaf olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | مهلا، ألا تظنين أن ذلك كان غريباً الطريقة اللتي تصرف بها ويفر نحوي؟ |
Şu anda bana Holly Weaver'ın başına ne geldiğini söyle! | Open Subtitles | أخبرنى الآن ماذا حدث بحق الجحيم لهولى ويفر |
Bütün parayı spor çantama tıkmaya başladım, sonra anahtarları Weaver'ın masasına bıraktım ve arabama bindim. | Open Subtitles | فبدأت بحشو الحقيبة ورميت المفاتيح على مكتب " ويفر " وأخذت سيارتي |
Weaver'ın, babana zarar vermek isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن ويفر يريد أن يؤذي والدك |
- Albay Weaver'ın titiz planıyla bir alakası yoktu. | Open Subtitles | نعم جيد تماما - ولا شأن لهذا - بخطة العميد "ويفر" الرصينة |
Weaver'ın ekibine saldırmak için Mekanikler kapıyı terk etti. | Open Subtitles | الميكس" تغادر البوابة لتهاجم" "فريق "ويفر |
İşe yarıyor. Weaver'ın ekibine saldırmak için Mekanikler kapıyı terk etti. | Open Subtitles | الميكس" تغادر البوابة لتهاجم" "فريق "ويفر |
Weaver'ın takımı bize bir fırsat sağladı. | Open Subtitles | لقد صنع لنا فريق "ويفر" مجالاً الطريق إلى منشأة الطاقة مفتوحٌ تماماً |
...çıkardı. Hep Charlie Weaver'ın altında olurdu. | Open Subtitles | كانت دائماً دون تشارلي ويفر |
Sigourney Weaver'ın oynadığı "Yaratık" filmini seyrettin mi? | Open Subtitles | أرأيت فيلم (الفضائي) ل(سيجورني ويفر) من قبل؟ |
Mekanik doğrudan Weaver'ın evine geldi. | Open Subtitles | ذلك الـ " ميك " أتى مباشرةً لمنزل ويفر |
Seni anlayamıyorum. Yani, babam Weaver'ın işlerine karışsa da her zaman emir komuta zincirine uyardı. | Open Subtitles | أعني، بقدر ما حدث بينه و (ويفر)، دائمًا ما فهم أبي سلسلة القيادة. |
Diyeyim sana, eğer biraz zeki olsaydım şu motorlardan bir tane çalıp Weaver'ın şahane devrimine hoşça kal öpücüğü yollardım. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، سأخبرك بشيء لو أنّني أملك عقل، كنت لأسرق إحدي الدراجات وأودع ثورة (ويفر) المجيدة. |