Wexler'dan aldığımız önemli bir bilgiye göre, Khasinau. 250 milyon dolarlık bir malı geçenlerde nakde çevirmiş. | Open Subtitles | نحنا استلمنا مكالمه من ويكسلر حاليا تفيد أن كازانو حول 250 مليون دولار من أصوله الى نقود |
Dixon! Planlar değişti! Wexler ölmüş. | Open Subtitles | ديكسون,لقد تغيرت الخطه,ويكسلر مات ربما يكون تكلم,أنا ذاهبه من أجل الرقاقه |
Beni oradan çıkartmasalardı, Wexler'ın başına gelenlerin aynı benim de başıma gelecekti. | Open Subtitles | نفس الشئ الذى حدث مع ويكسلر كان سيحدث معى |
Tahmin et hangi şerefsiz avukat kendine Wexler havuzunda bir koltuk kaptı. | Open Subtitles | خمنيّ ماذا محامٍ قذر حصل على مقعدٍ لنفسهِ بمجمعِ "وكسلر". |
Daha vaktim var, yardıma ihtiyacınız olursa müsaitim Bay Wexler. | Open Subtitles | ليس لفترة، لذلك إن احتجتما مُساعدة أنا مُتاحة، سيد (وكسلر) |
Wexler'la ve başına gelenlerle ilgili konuşmalar olacaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الحديث عن ويكسلر وما حدث لكِ |
Wexler satın almasında epey bir sıçtı. | Open Subtitles | كلاّ، لقد تسبب بفوضى كبيرة في عملية بيع ويكسلر |
Charles Forstman'la yaptığım bir toplantıdan geliyorum ve pazarlık yapmaya yeltendiğimde artık bir kozumun olmadığını söylüyor, çünkü Wexler hisselerini geri satmışsın. | Open Subtitles | وحينما وصلت لاستعمال نقاط القوى الخاصة بي أخبرني بأنّني لم أعد أملكها لأنّك قمت بإلغاء بيعة ويكسلر |
Beni şurada Wexler'in yanına oturttular. | Open Subtitles | اجلسوني قرب ويكسلر الذي جلس يثرثر طوال الليلة |
Bayan Wexler özürlerini iletiyor Bay Gatwood. | Open Subtitles | السيدة. ويكسلر يرسل اعتذاراتها، السيد غاتوود. |
Bay Wexler sizin için Schweikart ve Cokely'i şiddetle önermemi istedi. | Open Subtitles | السيدة ويكسلر لم يطلب مني أن أقول لك وتوصي بشدة شويكارت وكوكيلي. |
Oh, ah, Bay Wexler artık serbest, onu görmek isterseniz. | Open Subtitles | السيد " ويكسلر " متفرغ الآن لو تهتم بلقائه |
Bir tanesi bu adam; Kyle Wexler. | Open Subtitles | واحد منهم هو هذا الرجل,كايلى ويكسلر |
Wexler'ın casus olduğu anlaşıldığında yönetici asistan kimliğindeydi. | Open Subtitles | ويكسلر كان يعمل كسكرتير تنفيذى |
Dr. Wexler, Frampton'a onay verdiğiyle ilgili tek kelime etmemişti. | Open Subtitles | (ويكسلر) أيّ كلمة حول إعطاء (فرامبتون) الموافقة لبناء الشقق هنا |
Merhaba Bay Jenkins. Ben, Wexler, Burnham ve Kitts Hukuk Şirketi'nden Joel Kitts. | Open Subtitles | مرحباً سيد "جنكينز" معك "جويل كيتس" من "ويكسلر بورنهام" و" كيتس |
O bir kız değildi, Wexler. Holly Farrell da kız değil. | Open Subtitles | لم تكن فتاة يا ويكسلر ولا هولي أيضًا |
Wexler de çenesini kapatmasına karşılık hayat boyu işe alınıyor. | Open Subtitles | و (وكسلر) ما دام يغلق فمه يحصل على وظيفة مدى الحياة |
Wexler'in her bir cinayeti nasıl işlediği ile ilgili detaylar lazım. | Open Subtitles | أحتاج لبعض التفاصيل لمقالتي ـ تعرفين عن كيفية تخلص (وكسلر) من واحدة |
Wexler de çenesini kapatmasına karşılık hayat boyu işe alınıyor. | Open Subtitles | و (وكسلر) ما دام يغلق فمه يحصل على وظيفة مدى الحياة |
Birilerini araya sokup yardım istemem gerekti ama Wexler, David'e eski işini geri teklif etti. | Open Subtitles | تحدثت مع بعض الأشخاص، طلبت بعض الخدمات، وعرض ويكسلير الوظيفة مجدداً على دايفيد |