Geçen gün sizinle Mark Whitacre'nin evinde hangi hatların dinleneceğine dair konuşmuştuk ve sadece iş hattının dinlenmesine karar vermiştik ve sadece öyle oluyor, değil mi? | Open Subtitles | كنت أتحدث اليكم منذ يومين حول اي من الخطوط الهاتفية ستراقبون في منزل مارك وايتكر وقد اتفقنا انه سيكون خط العمل فقط |
"Whitacre, bundan böyle, bu işi doğru düzgün yapacağız" dedi. | Open Subtitles | وايتكر من الآن نفصاعدا سنقوم بالامور على طريقتك |
- Bay Whitacre, lütfen. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة عما يجري هنا سيد وايتكر أرجوك |
Mark Whitacre Çevre Ödülü yarışmasından kim plaket kazanacak? | Open Subtitles | من سيحضر الاطفال من المدرسة؟ من لديه لوحة في المدرسة عن جائزة مارك وايتكر للبيئة؟ |
- Mark Whitacre. - Merhaba, Mark. Ben Aubrey Daniel. | Open Subtitles | مارك وايتكر مرحبا يا مارك، معك أوبري دانيل |
Mark Whitacre, ADM işi için, İsviçre'deyken oradaki bir hesaba 2.5 milyon dolar yatırılmış. | Open Subtitles | تم ايداع 2.5 مليون دولار في حساب في سويسرا بينما كان مارك وايتكر يعمل في أ.د.م |
Şimdi açıkça görülüyor ki, Mark Whitacre ADM'i ele geçirmek için duyduğu sınırsız hırs ile patronlarını, kendi uydurduğu, piyasa fiyatı belirleme komplosunun içine atmıştır. | Open Subtitles | والآن من الواضح لنا أن مارك وايتكر كان مدفوعاً بطموحه الكبير للسيطرة على أ.د.م قد حاول التأمر على مشرفيه |
Paranın Grand Cayman'a, Whitacre'ın FBI'daki ortaklarının bilgisi dahilinde aktarıldığına dair bilgi de dahil. | Open Subtitles | بأن النقود قد انتقلت منذ ذلك الوقت الى جزر الكايمان بمعرفة السيد وايتكر وموافقة شركائه من المباحث الفدرالية |
8. paragraf, Whitacre ile anlaşmamız gereği yaptığı şeyler direkt olarak FBI ve ABD hükümetine addedilebilir. | Open Subtitles | الفقرة الثامنة في اتفاقنا مع وايتكر توضح أن أفعاله تعزا بشكل مباشر الى المباحث الفدرالية وحكومة الولايات المتحدة |
Bay Whitacre'ın davranışları, ABD hükümetiyle yaptığı anlaşmayı bozmuştur. | Open Subtitles | تصرف السيد وايتكر يشكل خرقا للاتفاقية مع حكومة الولايات المتحدة |
Hükümet tarafından kullanılıp, atıldı çünkü ismi Andreas olanın yerine Mark Whitacre'ın peşinden gitmek çok daha kolay. | Open Subtitles | لقد استغلته الحكومة ثم القت به بعيدا لأنه من الاسهل ملاحقة مارك وايتكر من ملاحقة أي شخص يحمل اسم أندرياس |
Bu Whitacre'ın hesabına eşi Ginger'ın hesabına ve bu da Whitacre'ın ailesinin hesabına gidiyor. | Open Subtitles | وهذه تدخل الى حساب وايتكر وحساب زوجته جنجر وحساب والديه |
Gittiğimiz her yerde aynı hikaye. Bok Mark Whitacre'a atılıyor. | Open Subtitles | في كل مكان نذهب اليه هناك نفس القصة دائما الق المشاكل على مارك وايتكر |
Bay Whitacre'ı normal bir suçlu gibi görmek, gerçeği göz ardı etmektir. | Open Subtitles | ان ملاحظة ان السيد وايتكر ليس المجرم المعتاد هي مقولة مقرفة |
Buna rağmen, bu mahkeme Bay Whitacre'ın manik depresif olmasıyla, itham edildiği 45 ayrı suç davranışı arasında, sıradan açgözlülük dışında bir bağlantı kuramamıştır. | Open Subtitles | الا ان هذه المحكمة لا تجد ارتباطا واضحاً بين مرض السيد وايتكر والـ 45 اتهاماً جنائيا الموجهة اليه |
Bay Whitacre'ın doğruyu söylediğini anlamak çok zordur. | Open Subtitles | من الصعب جدا تحديد متى يكون السيد وايتكر يقول الحقيقة |
- Mark Whitacre. - Mark, ben Brian Shepard. | Open Subtitles | مارك وايتكر مارك انه براين شيبرد |
Merhaba, Bay Yamamoto. Ben Mark Whitacre. | Open Subtitles | مرحبا سيد ياماموتو انا مارك وايتكر |
Yüce İsa. Şu Whitacre denen adam ne ayak? Hikayesi ne? | Open Subtitles | وماذا عن هذا الشخص وايتكر ما هي قصته؟ |
İşte karşınızda, Ph.D sahibi, Mark Whitacre. | Open Subtitles | إذا اليكم القصة من د. مارك وايتكر ب. |