Willamette İlçe Hastanesi'ndeymiş. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} -إنه بمستشفى مُقاطعة (ويليمايت ) |
Şimdi Willamette'de berbat bir akıl hastanesinde müşahede altında. | Open Subtitles | وهو الآن في جناح أمراض عقليّة شنيع بمستشفى (ويليمايت) تحت الحجز الطبيّ |
Willamette'te pek çok insanın hayatını kurtardım. | Open Subtitles | وقد انقذتُ الكثير من الناس في ويليميت |
- Cevap vermeden önce Willamette konusuna geri dönelim. | Open Subtitles | - طبعاً - قبل ان تجيب دعنا نعد الى ويليميت |
Willamette Vadisi'ne vardığımızda, ...kartografa söylerim. | Open Subtitles | حين نصل إلى وادي ويلاميت سوف أخبر رسام الخرائط |
Yanında Willamette Vadisi şarabı varsa asla kötü olmaz. | Open Subtitles | إن مفعول نبيذ وادي "ويلاميت" لا يُخيّب قط، |
- Willamette, Oregon'a hoş geldiniz. - Bu kasabayı seviyorum! | Open Subtitles | مرحبا بكم في يلاميت , ولاية أوريغون أنا أحب هذه المدينة |
Willamette'le bir alakam bile yok. | Open Subtitles | (نورما)، أنا لست عصا سحريّة لا علاقة تربطني بمشفى (ويليمايت) |
Şu an Willamette İlçe Hastanesi'nde psikiyatri bölümünde tutuluyor. | Open Subtitles | وقد احتجز في القسم النفسي لمشفى مقاطعة (ويليمايت) المراقبة و... |
- Willamette İlçe Hastanesi'nden arıyorum. | Open Subtitles | -أجل "هذا مستشفى مقاطعة (ويليمايت)" |
Willamette'teki deneyimlerin hakkında, konuşmak için buradasın. | Open Subtitles | نحنُ هنا لتحدث عن خبرتكـ في ويليميت |
Willamette olayından beri beni arıyorlar. | Open Subtitles | حسناً, هم ينعتوني بذلك منذ ويليميت |
Pierce Higgins, 18 yaşında beyaz erkek, Willamette Heights'da. | Open Subtitles | إنه يدعى (بيرس هيجينز)، 18 عاماً، قوقازي، بمنطقة مرتفعات (ويلاميت). |
Buradan, kendi Willamette Vadisi'mizden. | Open Subtitles | (من هنا ومن والدي ( ويلاميت |
Willamette'ten sevgili Colleen radyomuzu arıyor. | Open Subtitles | نحن نتحدث مع الجميلة كولين من يلاميت. |