Windsor'da oturuyorlar, Kraliçe'ye komşu. | Open Subtitles | وعائلته تعيش في ويندسور بالقرب من قلعة الملكة |
Windsor'da Yeraltı Mezarlıkları denilen yeri araştır. | Open Subtitles | في ويندسور أسال عن مكان يدعى سراديب الموتى |
Windsor'da iki kadın, bir balık tarafından iğfal edildiklerini iddia etmişler! | Open Subtitles | وقالت امرأتان من ويندسور أن سمكةً اغتصبتهما! |
Windsor'da kendisine iyi bakılsın ve sıcak tutulsun Leydi Bryan. | Open Subtitles | يجب أن يظل دافئا و جيدا في وندسور, ياسيدة بريان |
Söylemek zorundayım ki, oğlunuz, Prens Edward, Windsor'da çok hasta. | Open Subtitles | ..أريد اخبارك ان أبنك الأمير إدوارد مريض بشدة في وندسور |
Bütün bu bahsedilen hazırlıklar yapılmış ve Prens de, Majesteleri'nin emri ile Windsor'da güvendeyken sizi bu tarz şeyleri tartışmaya sevkeden nedir? | Open Subtitles | ما الذي يدفعكم لمناقشة مثل هذه الأمور الآن عندما تكون جميع هذه الأحكام قد تمت بالفعل والأمير يحضى بالآمن في وندسور |
O da ne demek? Windsor'da bir duvar mı? | Open Subtitles | مايعني ذلك ، حائط في قلعة (ويندسور)؟ |
Windsor'da ne oldu Bay Strange? | Open Subtitles | "ويندسور"، سيد (سترانيج)؟ |
Diamond, bu kadın Windsor'da tehlike altında. | Open Subtitles | هذه المرأة، الماس، انها في خطر حتى في وندسور |