ويكيبيديا

    "wyck" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ويك
        
    161 Lexington. Lütfen Queensboro köprüsüne Van Wyck expres yolundan gidin. Open Subtitles ّ161 ليكسنغتن، من فضلك اسلك طريق فان ويك السريع إلى جسر كوينزبورو
    161 Lexington. Lütfen Queensboro köprüsüne Van Wyck expres yolundan gidin. Open Subtitles ّ161 ليكسنغتن، من فضلك اسلك طريق فان ويك السريع إلى جسر كوينزبورو
    Evet, koleksiyon biter bitmez Wyck onunla işimizin biteceğini söyledi. Open Subtitles أجل، بمُجرّد أن تنتهي المجموعة، أخبرنا (ويك) أنّ وقتنا سينتهي.
    Wyck birkaç tane çocuk getirmişti Tony'nin orada olmasına kızdı. Open Subtitles جلب (ويك) بعض الأطفال، وكان مُنزعجاً لأنّ (توني) كان هناك.
    Başkan Van Wyck, bu Henry Robertson. Open Subtitles " العُمدة " فان ويك " ، هذا هو " هنري روبرتسون
    Bundan dolayı, Belediye Reisi Van Wyck'dan Knick'i şehir kontrolüne almayı düşünmesini söyledim. Open Subtitles " ولذلك ، طلبت من العمدة " فان ويك " أن يُفكر في جعل المدينة تتولى أمر مُستشفى " نيكبروكر
    Öf, o ı Van Wyck almak son kez. Open Subtitles لن أسير مجدداً في شارع فان ويك
    Hiç kimse Van Wyck'i altedemez derler ama, beyler, size söylüyorum: Open Subtitles يقولون بأنه لا أحد يستطيع هزيمة طريق (فان ويك) ولكن أيها السادة سأخبركم بالآتي:
    The Grand Merkezi, The Wan Wyck yolu... Bütün zamanlamanın içine ettin. Open Subtitles (غراند سينترال)، (فان ويك)، أفسدت توقيتي بأكمله
    Şimdi seninle başlayalım, Wyck. Open Subtitles دعونا نبدأ بك يا ويك.
    Wyck Theissens, New York ve Paris'deki bir tasarımcı. Open Subtitles إذن كان (ويك ثيسينس) مُصمم ملابس في (نيويورك) و(باريس). ملابس راقية جداً.
    Size Wyck Theissens hakkında birkaç soru sormamız gerek. Open Subtitles نحتاج أن أسألك بعض الأسئلة حول (ويك ثيسينس). -ماذا عنه؟
    Wyck kendi kariyerini, kendisi raydan çıkardı. Open Subtitles خرجت مهنة (ويك) عن الخط بسببه. وليس بسبب أحد آخر.
    Ayrıca Wyck Theissens cinayetinde şüphelisin. Open Subtitles وأنت أيضاً مُشتبه به في جريمة قتل (ويك ثيسينس). أنا؟
    Tamam, mesele şu ki Wyck ve Duval geçen gece yemekte tartıştılar. Open Subtitles حسناً، الأمر أنّ (ويك) و(دوفال) قد تجادلا في العشاء بتلك الليلة.
    Tristan bunu giyecekti ve Wyck'de o sırada defilenin finalini yapacaktı. Open Subtitles كان (تريستان) ستعرض به وسيُنهي به (ويك) العرض.
    Wyck Theissens'ın ölümü yüzünden biraz daha tartışmak için geldiniz, değil mi? Open Subtitles هل جئت لمُشاجرتي حول موت (ويك ثيستنس) مُجدداً؟
    Wyck ile geçen sene ajanlar görüştüğünde Lewis için, "güvenilir, örnek bir çalışan." demiş. Open Subtitles عندما تمت مقابلة (ويك) من قبل العملاء العام الماضي "قال أن (لويس) "جديرٌ بالثقة "موظفٌ مثالي"
    Eldon Wyck hakkında soru sorulduğunda Ryan Hardy ona, "Joe Carroll'dan bu yana en kötü seri katil." dedi. Open Subtitles عندما سُئل عن (ألدون ويك)" (رايان هاردي) قال أنهُ أسوأ قاتل متسلسل "بعد (جو كارول)
    Wyck buradaki herkese, her şey konusunda itiraz ederdi. Open Subtitles لقد رفض (ويك) فعل أيّ شيءٍ معنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد