Korkan birisi mi yoksa korkuya yön veren birisi mi? | Open Subtitles | الرجل الذي يخاف أو الرجل الذي يُلهم الخوف |
Korkan birisi mi, yoksa korkuya yön veren birisi mi? | Open Subtitles | "الرجل الذي يخاف أو الشخص الذي يُلهم الخوف" |
Buna ihtiyacımız var -- Teşekkürler (Alkış) Keşif yeniliğe yön veren bir makinedir. | TED | نحتاج ـــ شكراً. (تصفيق) الاستكشاف هو المحرك الذي يقود الابتكار. |
Buna yön veren diğer büyük şey de otomatikleşme, ulaşır ulaşmaz hiç gözden kaçmaksızın tüm bu teknolojinin kulanılmaya başlanması ve teknoloji kendini gösterdiğinde ellerimizi kaldırıp "Ama biz yapmadık, teknoloji yaptı" demek. | TED | والأمر الآخر هو المحرك الرئيسي لهذا هو التشغيل التلقائي، الذي يعتبر الموزّع لكل هذه التكنولوجيا بمجرد وصولها، مع عدم وجود أي نوع من أنواع الرقابة، ثم بمجرد ظهورها هناك، كأننا نرفع أيدينا ونمضي "ونلقي باللوم على التكنولوجيا." |
"Suçluluk" diyorum, baylar... onun hareketlerine yön veren... suçluluk duygusuydu. | Open Subtitles | وقد فعلت ذلك جاهدة لكى تتخلص من ذنبها الآن أقول : "ذنب" أيها السادة لأنة كان ذنباً الذى دفعها لذلك |
"Suçluluk" diyorum, baylar... onun hareketlerine yön veren... suçluluk duygusuydu. | Open Subtitles | وقد فعلت ذلك جاهدة لكى تتخلص من ذنبها الآن أقول : "ذنب" أيها السادة لأنة كان ذنباً الذى دفعها لذلك |