ويكيبيديا

    "yönetiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تدير
        
    • يقود
        
    • يُدير
        
    • يديرون
        
    • يتحكم
        
    • يرأس
        
    • تحكم
        
    • يسيطر
        
    • يشرف
        
    • بإدارة
        
    • يحكمون
        
    • إنه يدير
        
    • يترأس
        
    • يُديرُ
        
    • يتولى
        
    Mary Gordon adında bir kadın var, Roots of Emphaty diye bir organizasyonu yönetiyor. TED هناك امرأة تدعى ماري غوردن والتي تدير مكاناً ما يدعى: جذور التعاطف.
    Hatların ikisini yönetiyor, ve kendi evini ödeyebilmek yapmak için yeterince para tasarruf etti. TED إنها تدير خطين، وقد وفرّت ما يكفي من المال لدفع مقدم لبيتها.
    Şimdi burada... tek kişilik bir orduyu yönetiyor... şu kekeme şebeği. Open Subtitles الآن ها هو يقود جيشاً يتكون من قرداً يتلعثم في حديثه
    Bugün ise, binlerce hayat kurtaran beş milyar dolarlık hayırseverlik vakfını yönetiyor. Open Subtitles اليوم يُدير صندوق خيري بقيمة خمسة بلايين دولار والذي أنقذ آلاف الأرواح
    Doğrusu, 1980'lerin sonlarında bütün büyük çeteleri idare eden aynı insanlar Chicago'da bugün yine aynı büyük çeteleri yönetiyor. TED فعلاً، نفس الأشخاص الذين كانوا يديرون العصابة في نهاية الثمانينيات هم نفسهم الذين يديرونها الآن.
    Hindistandan daha büyük değil... ..ama Mumbai'yı yönetiyor. Open Subtitles على الرغم من انه لم يعد في الهند.. ..لكنه يتحكم في مومباي
    Eskiden piyanistti. Şimdi bir yetimhane yönetiyor. Oh, hadi, lrma. Open Subtitles كانت عازفة بيانو فى الحفلات الموسيقية لكنها تدير ملجأ للأيتام الآن
    Delhi'de okumuş ve burada Okulu yönetiyor. Open Subtitles لقد تعلمت فى دلهى والآن تدير المدرسة هنا
    Sana söyledim. Bu oyun sanki kendi kendini yönetiyor. Open Subtitles لقد أخبرتكِ، كما لو أن . اللعبة تدير نفسها
    Diktatörleri alt etmek için bir ordu yönetiyor. Open Subtitles إنه يقود جيشاً في الشمال كي يقضي على القادة العسكريين
    Kardeşin varlıklı bir adam ilk oğul muazzam büyüklükte ve zenginlikte bir ticaret filosunu yönetiyor. Open Subtitles أخوك رجل يمتلك موارد مالية الابن الاول يقود اسطولا كبيرا من السفن البحرية في تجارة كبيرة
    Adam, 21. yüzyılda bir suç örgütü yönetiyor. Open Subtitles الرجل يُدير مشاريع إجرامية في القرن الحادي والعشرون
    Her şeyi hâlâ Mutant Lider yönetiyor olsa daha mı iyiydi? Open Subtitles هل تفضل بقاء قائد المسوخ كي يُدير تلك الأمور؟
    Sonrabirbakmışsınkimüzik piyasasını Jimmie Wing.... ...ve onun gibi bir ton ibne yönetiyor. Open Subtitles وتدركون ان هنالك الملايين كأمثال جيمى هؤلاء الرجال يديرون تلك الصناعة
    Hepimiz biliyoruz ki bu ülkeyi parababaları yönetiyor. Open Subtitles إننا نعلم جميعاً أن رؤوس الأموال هي ما يتحكم بهذه الدولة.
    Bunlar çok ilginç şeyler, ama Drew Imroth dünyanın en büyük hayır vakfını yönetiyor ve sürekli Afrika'ya gidiyor, ve diğerleri, kim bilir onlar neden oradalar. Open Subtitles هذا مثير للاهتمام ولكن درو ايروث يرأس اكبر مرسسه خيريه على مستوى العالم هو يسافر الى افريقيا كل الوقت
    Aile olgusu senin için o kadar derin ki tüm hayatını yönetiyor fakat bu biyolojik bir aldatmaca. Open Subtitles هذه الفكرة من العائلة والتى هى فى صميم قلبك والتي تحكم عالمك إنها كذبة بيولوجية
    Yani biz gökadanın kendisine takılırken, esasında orada bir karanlık madde bulutu var ve bu madde gökadanın yapısını ve dinamiklerini yönetiyor. TED نحن نرى المجرة لذا نركز فيها ، بينما أنها في سحابة ضخمة من المادة المظلمة وهو ما يسيطر على بنية المجرة وحركتها.
    O özel Efendi, her nasılsa bu kıtanın tüm doğu yakasındaki askeri operasyonları yönetiyor ve eminim ki onun değerini kavramış olsaydınız onu canlı halde teslim etmezdiniz. Open Subtitles ذلك السيد بعينه على كل حال يشرف على كل العمليات العسكرية في الجانب الشرقي من هذه القارة
    Aile şirketimizi o yönetiyor, buna şimdi birde şarapçılık ekledi. Open Subtitles يقوم بإدارة تجارة عائلتنا,والتي تتضمّن حالياً مصنعاً للخمور
    Senden ve Xena'dan öğrendim artık; dünyayı savaşçılar yönetiyor Filozoflar değil. Open Subtitles أنت و " زينا " أظهرتم لي بأن المحاربين يحكمون العالم
    Birkaç kere iş yaptığım bir tayfayı yönetiyor. Open Subtitles إنه يدير هذا الطاقم الذي عملت فيه لبضعة أوقات
    Bu toplantıları baban yönetiyor. Open Subtitles ووالدك من يترأس هذه الإجتماعات
    - Bu şey kendini yönetiyor. Open Subtitles الشيء الملعون يُديرُ نفسه. أَفترضُ بأنّك قَتلتَه.
    Benim kargo işlerimi yönetiyor, faturaları ödüyor yakın akrabalara haber veriyor. Evet Hermes, neyin var? Open Subtitles يتولى طلبيات التوصيل وتسديد الفواتير وإخطار أقرب الأقرباء، وما إلى ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد