Öte yandan, Erich Von Stroheim gibi bazı büyük yönetmenler tam tersiydi. | TED | من ناحيةٍ أخرى، كان بعض المخرجين العظماء كإريك فون ستروهايم، عكس ذلك. |
Aslında, hayatımdaki hiç kimse kız olduğumu bilmiyordu; ne okuldaki öğretmenlerim, ne arkadaşlarım, ne birlikte çalıştığım yönetmenler... | TED | في الحقيقة، لم يعرف أحد في حياتي أني كنت بنتا ولا حتى معلميني ولا أصدقائي ولا المخرجين الذين عملت معهم. |
Bu sanayinin içindeki onlarca kişiyle röportaj yaptık ve onlara yönetmenler hakkında soru sorduk. | TED | أجرينا مقابلات مع العشرات من العاملين في الصناعة وسألناهم عن المخرجين. |
Birdenbire, yönetmenler aktörlerine konuşma sırasında yapacak birşey verme gereği duydular. | Open Subtitles | فجأة، يحتاج المخرجون لـ إعطاء ممثلونهم شيء يفعلوه بينما هم يتكلمون. |
Ünlü yönetmenler genelde kendi arabalarına binerler. | Open Subtitles | المخرجون المشهورون غالباً يستخدمون سياراتهم |
Bugünlerde yönetmenler nasıldır biliyorsun. Seninle kedi fare gibi oynuyorlar. | Open Subtitles | انت تعلمين كيف يكونوا مخرجين اليوم إنهم يريدون منك ان تفعل ما يطلبونه |
Hepsi; yapımcılar, yönetmenler sana ne yapacağını nasıl davranacağını, nasıl rol yapacağını nasıl gülümseyeceğini, nasıl sevişeceğini söylediler. | Open Subtitles | جميعهم.. المنتجون, والمخرجون, هم يخبرونكِ بما عليكِ فعله, |
Charlie Baker, İtalyan yönetmenler Birliği'nde Federico Fabrizi diye biri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | تشارلي بيكر قال أنه لا يوجد مخرج بهذا الإسم في دليل المخرجين الإيطاليين |
yönetmenler dergisine tam sayfa ilan verip bunu bildir. | Open Subtitles | حسنا, عليكي أن تضعي أعلانا كبيرا في مجلة نقابة المخرجين |
Oldukça da sosyal biridir. Bazı üst düzey yönetmenler, stüdyo sahipleri ile golf falan oynar. | Open Subtitles | هو يلعب الجولف مع بعض المخرجين الكبار ويعض مسؤولي الاستديوهات ايضاً |
yönetmenler iyi performanslar görebilmek için bazen zorlarlar. | Open Subtitles | المخرجين يجب ان يفعلوا ذلك ليحصلوا على آداء |
Şahsen, yönetmenler birazcık fazla güç sahibiler yönlendirme konusunda diye düşünüyorum ama sert bile olsa beni ağlatamaz. | Open Subtitles | انا شخصيا اعتقد ان المخرجين متوحشين قليلا ,ولو فرض بعض قوته لذا حتى لو كان قاسيا معي لن ابكي |
Para ve evler için modası geçmiş filmler çeken o yönetmenler gibi değilim. | Open Subtitles | ليس مثل باقي المخرجين الذين يصنعون أفلامهم من أجل النقود والمنازل |
Genelde yönetmenler spor salonuna gitmez. | Open Subtitles | لمعلوماتكم المخرجين لا يذهبوا الى الصالات الرياضية |
Tanrım, Johnny Lunch gibilerinden bahsetmiyorum tabii ki ama prensler, başrol oyuncuları, yönetmenler var. | Open Subtitles | يا إلهي، ورغم ذلك لم أتذمّر عن دلاء غداء العالم الخاصة بجوني، ولكن الأمراء، المُمثلين الكبار، المخرجين. |
Bellli bir yaşa geldiğinizde, yönetmenler size rol vermezler. | Open Subtitles | ترون، عندما تصلين لسن معين المخرجون لا يعطونك تجارب أداء |
Tiyatro lise gibidir ve yönetmenler de en büyük gerzeklerdir. | Open Subtitles | المسرح كالمدرسة الثانوية و المخرجون هم أكبر حمقى هناك |
Kendi tutkularını anlatmak için yanıp tutuşan yönetmenler kiralamıyorum. | Open Subtitles | لا أستأجر مخرجين يشعرون بالرغبة ليرووا قصصهم |
Ben, şey, bilirsiniz, oyuncular, yazarlar, yapımcılar, yönetmenler, acenteler, hepimiz gerçeklik için can atarız. | Open Subtitles | أنا, أنا, تعرف ممثلين, كاتبين منتجين, مخرجين, عملاء نحن جميعا نسعى للحقيق, تعرف |
Bu filmi yapmaya giriştik ve biraz da tesadüf, bir baktık; bütün prodüksüyon ekibi kadın, senarist, yönetmenler, yapımcılar, herkes ve film iki kadını anlatıyordu. | TED | وجهزنا أنفسنا لصنع هذا الفيلم، وبطريقة ما، انتهى بنا الأمر بتوظيف فريق كامل من النساء الكتاب والمخرجون والمنتجون، وهو فلم عن امرأتين. |