Radar, su altı radarı, helikopterler, ve gözleyici uçaklar, fabrika gemilerini küçülen balık gruplarına yönlendirmek için kullanılır. | TED | الرادار، السونار، طائرات الهليكوبتر، طائرات المراقبة، كلها تستخدم لتوجيه السفن نحو أماكن وجود الأسماك. |
Acılarını, daha yapıcı bir şekilde yönlendirmek için nasıl destekleyebiliriz? | TED | كيف يمكننا دعمهم لتوجيه آلامهم نحو أمر هادف؟ |
Fakat bunu kesinlikle gemilerini yönlendirmek için kullanıyorlar. | Open Subtitles | لكن يتضح أن هذا ما يستخدمونه لتوجيه وتحريك السفينة |
Peki, tamam. Bu şarkıyı duygularımı yönlendirmek için kullanmanı sevmiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، لا تعجبني طريقتك في استعمال هذه الأغنية للتلاعب بمشاعري. |
Ambulanslar da trafik ışıklarını istedikleri gibi yönlendirmek için bunu kullanıyorlar. | Open Subtitles | هذا ما تستخدمه سيّارات الإسعاف للتلاعب بإشارات المرور في صالحهم. |
Bu sevgisini onu yönlendirmek için kullanabileceğinizi önerdiniz mi? | Open Subtitles | و هل أشرت أنه يمكنكِ استغلال حبه للتلاعب به ؟ |
- Aynen öyle. Bir sonraki banka havalesini başka yere yönlendirmek için elde etmemiz gereken sadece bir-iki parça bilgi. | Open Subtitles | كُل ما نحتاجه لإعادة توجيه حوالته المصرفية القادمه |
Manyetik alanı yönlendirmek için, hala uydu-yönlendirici sisteme ihtiyacımız var. | Open Subtitles | مازلنا بحاجة الى نظام ملاحة عبر الاقمار الصناعية لتوجيه الحقل المغناطيسي بصورة دقيقة |
Toplumu dinginliğe yönlendirmek için son derece iyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد فعلت الامور بشكل جيد لتوجيه المجتمع الى مجرا هادئ |
Bir cep telefonunu dalgaları kilidin içine yönlendirmek için kullanıp... | Open Subtitles | أنا يمكن استخدام الهاتف الخليوي لتوجيه موجات |
Başkentin bazı kısımlarında sürücüleri yönlendirmek için fişekler kullanılıyor. | Open Subtitles | استُخدمت المشاعل لتوجيه السيارات في بعض مناطق العاصمة |
Yves kanadı yönlendirmek için vücudunu kullanmaktadır. | TED | إيف يستخدم جسده لتوجيه الأجنحة. |
Dikkatinizi yönlendirmek için kullanabileceğimiz araçlardan birine "uzamsal ses" adı verilir. | TED | هناك أداة نستخدمها لتوجيه إنتباهكم نُسَميها " الصوت المكاني." |
Beni yönlendirmek için seksi kullanman... Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لا يمكنك استخدام الجنس للتلاعب ماذا تفعل ؟ |
Seçmenleri yönlendirmek için gizlice Ulusal Güvenlik'i ve FISA'yı kullanmış. | Open Subtitles | استخدم سراً وكالة الأمن القومي وقانون مراقبة الاستخبارات الأجنبية للتلاعب بالناخبين |
Delillere göre A.B.D hükümeti, halk iradesini kendi planları doğrultusunda yönlendirmek için kendi vatandaşlarına "Sahte" bir terörist saldırı düzenledi. | Open Subtitles | نظّمتْ عناصر إجرامية ضمن الحكومةِ الأمريكيةِ هجوماً ارهابياً كاذباً على مواطنيها للتلاعب بالإدراكِ العام ليدعم جدولِ أعمالهم |
Beni yönlendirmek için baba oluşumu kullandın. | Open Subtitles | إستعملت حقيقة أنني أب للتلاعب بي |
Ruh çağırmanın, Kristina gibi dolandırıcıların, insanları yönlendirmek için kullandıkları bir yöntem olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعرف بأنّ جلسة إستحضار الأرواح مجرّد أدوات يستخدمها المحتالون أمثال (كريستينا) للتلاعب بالناس - بو - |
Laurel ilişkinin ciddileştiğini söylediğin kızdı hani beni yönlendirmek için kullandığın mezardaki kızın kız kardeşi. | Open Subtitles | (لورل) هي الفتاة التي كانت مشاعركَ جادًا جدًا نحوها الفتاة التي استغللت قبر اختها للتلاعب بي |
Fantezi sporlarının yasak olduğu yerlerden yasak olmadığı yerlere IP adreslerini yönlendirmek için vekil sunucular kullanıyorlar. | Open Subtitles | ويستخدمون مكانتهم العملية لإعادة توجيه الصكوك لأماكن حيث تكون بها الرياضات الخيالية ممنوعة قانونياً |
Yeni halojen yangın söndürme sistemini hazmat deposundan personel ikamethanelerine kadar yönlendirmek için ilginç bir yol buldum. | Open Subtitles | وجدت... وسيلة لإعادة توجيه نظام "هايلون" الجديد لمكافحة الحرائق... من مخزن المواد الخطيرة إلى حجرات الموظفين |