| İnsan etinin neminini son damlasına kadar çıkarmak için fena yöntem değil. | Open Subtitles | ليست طريقة سيئة لاستنزاف كل نقطة أخيرة من الرطوبة خارج الجلد البشري |
| Çubuk ısırmak mutlu görünmek için pek kolay bir yöntem değil. | Open Subtitles | من الواضح أن العض على عيدان الطعام ليست طريقة طبيعية كي تبدو سعيداً |
| Birimi yönetmek için pek verimli bir yöntem değil. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة فعالة لإدارة المكتب |
| - Sus, Norman! - Göçüp gitmek için kötü bir yöntem değil, ha? | Open Subtitles | (اصمت (نورمان - ليست طريقة سيئة للرحيل أليس كذلك؟ |
| Güzel bir akşam geçirmek için fena bir yöntem değil ha? | Open Subtitles | ليست طريقة سيئة لتمضية أمسية؟ |
| Bu ölmek için hiç de güzel bir yöntem değil. | Open Subtitles | هذه ليست طريقة كريمة للموت |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 