Senin yöntemlerine müsamaha göstermemin tek nedeni, hükümetinkilerin daha beter olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد أني أحتمل أساليب هو لأن الحكومة أسوأ منك. |
Artık tarihi geçmiş sorgulama yöntemlerine güvenmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | هيَ بشأن اختراق العقول البشريّة نحنُ لا نعتمد بعد الآن على أساليب التحقيق الغير مُحدثة |
Görünüşe bakılırsa, yöntemlerine müdahale etmemizi istemiyorlar. | Open Subtitles | على ما يبدو، لا يريدوننا أن نتدخل في طرقهم |
Görünüşe bakılırsa, yöntemlerine müdahale etmemizi istemiyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم لا يريدوننا أن نتدخل في طرقهم |
Self'in yöntemlerine bakarsak, kafamı kurcalıyor. Fazla izoleydi. | Open Subtitles | طريقة تنفيذ (سِلف) لهذا، لا أدري، لقد أبقى نفسه معزولاً |
Şimdi yine gerçeğe ulaşmak için onun alışılmış ve sistematik yöntemlerine güveniyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أعتمد مجدداً على أساليبه المألوفة والنظامية.. لوصول الحقيقة.. |
Umarım korunma yöntemlerine çalışmışsındır. | Open Subtitles | أمل انكما مارستما منع الحمل بطريقة طاهرة |
Ama onun Amerika'da her yıl yaklaşık bir milyon akranının tutuklandığını ve benzer yalan itirafların riskini arttırdığını bildiğimiz sorgulama yöntemlerine maruz kalabileceklerini unutmayalım. | TED | ولكن دعونا لا ننسى أن ما يقرب من مليون من أقرانه يعتقلون كل عام في الولايات المتحدة، وربما يخضعون لنفس أساليب الاستجواب، وهي أساليب نعلم أنها ترفع احتمال الإعترافات الكاذبة. |
- Benim düşüncem ortaçağdan kalma işkence yöntemlerine başvurmak. | Open Subtitles | عود إلى أساليب التعذيب العصور الوسطى . |
Castanolar'ın yöntemlerine gelince... | Open Subtitles | أما عن أساليب كاستانو .. |
Hayatının davası görülürken bir katil Graham'in ürkütücü yöntemlerine bir kaside yarattı. | Open Subtitles | "وهو يمثل للمحاكمة التي قد تودي بحياته" "بل ووصل الأمر إلى قيام ذلك القاتل بتأليف قصيدة غنائية" "تمجد أساليب (غراهام) الرهيبة" |
Bazen kendi yöntemlerine aşırı takılıp kalıyorlar. | Open Subtitles | احيانا هم فقط عنيدين في طرقهم |
Self'in yöntemlerine bakarsak, kafamı kurcalıyor. Fazla izoleydi. | Open Subtitles | طريقة تنفيذ (سِلف) لهذا، لا أدري، لقد أبقى نفسه معزولاً |
O sadece Lord Hazretlerinin eski yöntemlerine geri dönüp Matthew'un getirdiği bütün yenilikleri terk etmesinden endişeleniyor. | Open Subtitles | يساوره القلق فقط أن سيادته سيستخدم أساليبه القديمة. ويتخلي عن كل إصلاحات السيد، (ماثيو). |
Ancak bilgi ve güç sahibi olan kadınların çoğu bile doğum kontrol yöntemlerine ulaşamıyor. | TED | وحتي كثير من النساء الذين لديهم عندهم معرفة وقوة لا يمكنهم الوصول لموانع الحمل . |