Yörüngedeki toplam uydu sayısında dev bir artıştan söz ediyoruz. | TED | ستكون هناك زيادة هائلة في عدد الأقمار الصناعية في المدار. |
Bu resim Yörüngedeki bir uydudan çekildi. | TED | تم التقاط هذه الصورة من قمر صناعي في المدار |
- Daniel yer değiştirme projesi üzerinde çalışıyor. - Küçülen Yörüngedeki ay mı? | Open Subtitles | دانيال العمل في مشروع إجلاء في كوكب بي3397 ذالك ذو المدار |
Çünkü Mars için olan çekim nispeten Merkür'e göre daha az, Yörüngedeki dönüş buna bağlı olarak daha yavaş. | Open Subtitles | بسبب أن قوة الجاذبية عند المريخ أقل منها عند عطارد وعليه فإنه يتحرك في مداره ببطأ |
Yörüngedeki aygıtlar o merkezden kontrol ediliyor. | Open Subtitles | ،و الأجهزه المدارية أيمكن التحكم بها من هناك ؟ |
Belki birşeyler yakalamıştır. Yörüngedeki Anubis filosu ya da Antartika üzerindeki savaş. | Open Subtitles | من المحتمل انه إلتقط شيء ما صور لإسطول أنوبيس في المدار , أو المعركة على أنتراكتيكا |
Yörüngedeki nesneleri etkileyebilecek herşeye karşı, uydularımızı taramak için görevlendirildim. | Open Subtitles | يمكن ان يكون مؤثرا على الاشياء في المدار |
Yörüngedeki bir gemi parçasıyla iletişime geçmemize yeterli mi? | Open Subtitles | أهي قوية كفاية للإتصال بشظايا سفينة فضاء في المدار ؟ |
Yörüngedeki çok amaçlı tek gemimizin son unsurları. | Open Subtitles | العنصر الأخير لسفينتنا متعدّدة الاستعمال في المدار |
Açıklamayı biliyorlardı, Yörüngedeki asileri biliyorlardı. | Open Subtitles | عرفوا بشأن البث , وعن قوات التمرد في المدار |
Yörüngedeki savaşı, yüzeydeki savaş başlatmıştır. | Open Subtitles | المعركة على السطح هو ما سبب بالمعركة في المدار |
Satürn'ün görkemli halkalari ise Yörüngedeki trilyonlarca buz toplaridir. | Open Subtitles | حلقاتزحلالمهيبة... مصنوعة من تريليونات... من كرات الثلج الموجودة في المدار. |
Biz Yörüngedeki yıldızgeçitlerini almaya çalışıyoruz... sadece gezegende yaşayan yoksa. | Open Subtitles | نحاول أخذ بوابة النجوم ...في المدار الثابت حول الكوكب و نأخذها فقط من الكوكب غير المأهول |
Aradan neredeyse bir yıl geçti ve Mercury Projesi, Şubat 1962'de John Glenn'i Yörüngedeki ilk Amerikan yapmadan önce birkaç Sovyet astronotu daha görevlerini tamamladı. | TED | مرت سنة تقريبا والعديد من رواد الفضاء السوفييت أنجزوا مهامهم قبل نجاح مشروع ميركيري "عطارد" في جعل جون جلين أول أمريكي في المدار في فبراير 1962. |
Arada sırada bizim gönderdiğimiz şeylerden ikisi havada çarpışır ya da içlerinden biri patlar veya daha kötüsü birileri Yörüngedeki bir uydusunu patlatır ve bu, çok ama çok fazla parça yaratır ki onların da bir çoğu geri gelmez. | TED | و في كل حينٍ و أخرى سيتصادمُ جسمانِ من هذهِ الأشياءِ التي نرسلها أو سينفجرُ واحدٌ منها أو أسوأ من ذلك: من الممكن أن يدمّر أحدهم قمرَهُ الصناعيّ الموجودَ في المدار مولّداً المزيدَ من القطع الصّغيرة والتي أيضاً لا تعود إلى الأرض. |
Yörüngedeki buluşma yerine gidiyor olmalıyız. | Open Subtitles | -نتوجة جميعا الي الملتقي في المدار |
Yörüngedeki kuvvetlerimize haber vereceğim. | Open Subtitles | سوف اتصل بقواتنا فى المدار |
Savrulan yıldızları aramak yerine belirtiler, bize Yörüngedeki görülmemiş bir gezegeni gösterebilir. | Open Subtitles | ... بدلاً من ذلك , تبحث عن نجوم يتذبذب ضوأها وهي الأشاره التي تشي بكوكب . مختف في مداره |
Son olarak MKCY Yörüngedeki aynaları ve zirai kubbelerin tamiri için masrafların %62.5'ini karşılayacak. | Open Subtitles | وأخيرا، ستغطي المريخ 61.5٪ من التكاليف لإصلاح قباب أغ والمرايا المدارية |
O zaman Yörüngedeki aygıtları geri çeksin. | Open Subtitles | في جير) يجب أن يسحب) كل الأجهزه المدارية |