ويكيبيديا

    "yükümlülük" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عائقاً
        
    • عائق
        
    • إلتزام
        
    • إلتزاماً
        
    • مديوناً
        
    Gerçekten de birkaç uyumsuz ergene borçlu kalarak kendine yükümlülük almak mı istiyorsun? Open Subtitles هل تريد أن تظل مربوطاً بزوج من المراهقين الغير منسجمين مع بعضهم ويكونون عائقاً لك؟
    Ve onun hareketleri de seni bir yükümlülük yapıyor. Open Subtitles بالطريقة التي يتصرف بها مما يجعلك عائقاً أيضاً
    Eğer Step bize tazminat davası açarsa büyük yükümlülük altına gireriz. Open Subtitles من اذا كان ستيب يريد مقاضاتنا بجانب المصالحه من التامين هذا سيكون عائق كبير
    Sadece kıza ihtiyacımız var. Kadın büyük bir yükümlülük. Open Subtitles نحن نريد الفتاة فقط الام ليست سوى عائق لنا
    Hala yerine getirmen gereken bir yasal yükümlülük var. Open Subtitles .. وهذا مافعلته والآن عليكِ إلتزام قانوني يجب ان تقومي به
    Bu konunun temeline inmeyi de ahlaki ve yasal bir yükümlülük olarak görüyorum. Open Subtitles وأنا لدي إلتزام أخلاقي وشرعي للوصول إلى خلاصة هذا الأمر المهم.
    İkimiz için de büyük bir yükümlülük olacak. Open Subtitles سيكون هذا إلتزاماً ضخماً لكلا منا.
    Yani Jeremy Sikes bir yükümlülük aldı. Open Subtitles اذاً جيريمى سَيكيس اصبح مديوناً
    Güçlü adamlar onun çok şey bildiğini düşündüler. Eleman artık yükümlülük olmuş. Open Subtitles المسؤولون ، شعروا بأنه يعرف بأمور سرية وأصبح العميل عائقاً عليهم
    Onlara yükümlülük oldun, seni patlatacaklardı. Open Subtitles -لقد كنت عائقاً.كانوا سيفجّرونك
    İnan bana bu bir yükümlülük olacak. Open Subtitles صدقنى، سيصبحون عائقاً
    Eleman artık yükümlülük olmuş. Open Subtitles أصبح العميل عائقاً
    Bir yükümlülük haline gelmiş olmalı. Open Subtitles -لابدّ أنّها أصبحت عائقاً
    yükümlülük olurum, biliyorum. Open Subtitles شيء ما أعلم إنني عائق أنا اعلم ..
    Kasklarımız büyük yükümlülük haline geldi. Open Subtitles خوذاتنا أصبحت عائق
    Gerekli bir varlıkken, yükümlülük olmaya başladı. Open Subtitles تحوّل من شيء نافع إلى عائق
    Ama bir yükümlülük olduğunun da farkındayım. Open Subtitles ولكني اعلم انه عائق
    Benim içinse oyalanmak için bir yükümlülük görmüyorum. Open Subtitles لو كنت السبب، لا داعي للشعور بأي إلتزام
    Hayır şapşal, hediye yükümlülük doğurmaz. Open Subtitles لا أيها الغبي الهدية لا تخلق إلتزاماً
    Hediye yükümlülük doğurur. Open Subtitles الهدايا تخلق إلتزاماً
    Bana bu yükümlülük gibi geldi. Open Subtitles يبدو مديوناً بالنسبة لى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد