"yükümlülükler" - ترجمة من تركي إلى عربي

• مسؤوليات
• الالتزامات
• إلتزامات
• الإلزامي

Tatlım sen ayrıcalıklarla doğdun, ve bu da bazı yükümlülükler gerektirir.
عزيزي لقد ولدت بمنصبٍ راقي، ومعهُ تأتي مسؤوليات معينة

Sen ayrıcalıklarla doğdun ve bu da, belli yükümlülükler gerektirir.
أنت ولدتَ بمنصبٍ راقي ومع تأتي مسؤوليات معينة

Ben ayrıcalıklarla doğdum ve bu da bazı yükümlülükler gerektirir.
لقد ولدت بمنصبٍ راقي، ومعهُ تأتي مسؤوليات معينة

Ve bu operatörlere bazı yükümlülükler koyar.
وتَفرض بعض الالتزامات على أولئك المتعهدين.

Evet ama bence yükümlülükler başka bir günün konusu.
نعم، لكني أظن أن هذه الالتزامات هي لربما موضوع ليوم آخر

Neden kayalara karşı etik yükümlülükler hissetmiyoruz?
فلماذا لا نملك أي إلتزامات أخلاقية تجاه الاحجار ؟

Yasal yükümlülükler, maddi yükümlülükler.
لأنه لو كان إبنك فعليك إلتزامات قانونية و مالية

Brown Williamson Tütün Şirketi'ndeki işiniz hakkında hiçbir bilgiyi açıklamayacağınıza dair imzaladığınız anlaşma ile kabullendiğiniz yükümlülükler gereğince.
أنا آمرك بعدم إجابة هذا السؤال وفقا لشروط العقد الإلزامي الذي وقعته

Sekreter olsun olmasın bazı yükümlülükleri var ve o yükümlülükler bir adamla oynaşmayı içermiyor.
سكرتيرة أو لا هي لديها مسؤوليات وهي لا تتضمن إمتطاء رجل ما

Senin tecrübelerine sahip birine uygun yükümlülükler.
مسؤوليات تؤهل الرجل الذي تحت إمرتكَ

Bireylerden birisinin bir robota dönüşmesi durumunda gereken yükümlülükler diğeri tarafından sağlanır.
الالتزامات والواجبات للأطراف في حال تحوّل أحدهم إلى رجل آلي

Baban hayatını yükümlülükler altına girerek harcadı.
لقد أمضى حياته وهو يضع لنفسه الالتزامات

Çünkü gerçek dünyada yükümlülükler var... ve sadece kendi kelimelerin kadar iyi olabilirsin.
لأنه في العالم الحقيقي، هناك إلتزامات... وأنت جيد بقدر جودة وعودك.

Brown and Williamson Tütün Şirketi'ndeki işiniz hakkında hiçbir bilgiyi açıklamayacağınıza dair imzaladığınız anlaşmayla kabullendiğiniz yükümlülükler gereğince.
وفقا لشروط العقد الإلزامي الذي وقعته والذي يمنع كشف أي معلومات