Rezervuar patlayınca bir kaç milyon su galonu şehrin ortasına bir yük treni gibi geldi. | Open Subtitles | تهدم الخزّان وبضعة مليارات من غالونات الماء مرت عبر وسط المدينة كقطار شحن |
Ya bu virüs yük treni gibi ardında tuhaf bir DNA taşıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان هذا الفايروس يعمل كقطار شحن ؟ ساحباً خلفه حمضاً نووياً غريباً ؟ |
Gerçekte, yük treni gibi ses çıkartabilirdi ve biz de hapsi boylardık. Pekâlâ. | Open Subtitles | في الواقع، قد يبدو الصوت كقطار شحن، وينتهي بنا المطاف في السجن. |
Bir yük treni gibi evin içinde kükrüyorsun. | Open Subtitles | كقطار شحن يزأر بقوة عبر المنازل. |
yük treni gibi hızla üzerine gelen defans oyuncusu da cabası. | Open Subtitles | و هنالك ظهير قادم نحوك كقطار الشحن |
"Kampanyanız kontrolden çıkmış bir yük treni gibi ilerliyor. | Open Subtitles | "سيد (بيرنز)، حملتك تسير كقطار سريع منفلت |
Kampanyanız yoldan çıkmış bir yük treni gibi ilerliyor. | Open Subtitles | سيد (بيرنز)، حملتك تسير كقطار سريع منفلت |
Ama bir yük treni gibi horluyor. | Open Subtitles | لكن العريس يشخر كقطار بضاعة. |