İtalya'da, yüksek güvenlikli bir cezaevinde Mario Moretti ile öğlen yemeği yedim. | TED | كنت علي موعد غذاء معه في سجن شديد الحراسة في إيطاليا . |
Bundan kısa süre sonra da bu yüksek güvenlikli hastaneye... | Open Subtitles | بعد ذلك بفترة تم نقله الى جناح شديد الحراسة فى هذا المبنى |
Angeles Meydanı bombalanmasını sana bağlayabilirim. Eğer şanslıysan, hayatının geri kalanını yüksek güvenlikli bir hapisanede geçirebilirsin. | Open Subtitles | فلئن كنت ذو حظ ، فسوف تقضي بقية حياتك في سجن ذي حراسة مشددة |
Dün gece aynı tarifi yüksek güvenlikli bir depoya girmek için kullandın. | Open Subtitles | ليلة الأمس إستعملت نفس الوصفة لإقتحام مستودع عالي الأمنية |
yüksek güvenlikli bir yerden ayrıldı. | Open Subtitles | تحرك من مكان شديد الحماية |
yüksek güvenlikli hücre bölümü, mahkemelerini ya da... eyalet hapishanelerine transferlerini bekleyen suçlulara ayrılmıştır. | Open Subtitles | منطقة الزنزانة الشديدة الحراسةَ تُستَعملُ لإحتِجاز المجرمين. إنتِظار المحاكمةِ أَو النقلِ لولاية أَو وسيلةِ مقاطعةِ. |
Bir hasta yüksek güvenlikli koğuştan uykusunda yürüyerek çıkıyor. | Open Subtitles | يمشي مريض في النوم خارج ردهة أمن عالية |
yüksek güvenlikli o toplantı mekanına bombayı nasıl soktular? | Open Subtitles | كيف إستطاعوا إدخالها إلى مكان مشدد الحراسة كهذا ؟ |
Direk olarak yüksek güvenlikli depolara kaldırılıyorlar. | Open Subtitles | إنها تُنقل مباشرةً إلى مستودع شديد الحراسة. |
İnan bana, senin yüksek güvenlikli bir hapishanede çürüdüğünü görmekten keyif alacak bir sürü meslektaşım var. | Open Subtitles | صدقيني، هناك الكثير من زملائي ليسوا بعيدين عن حيث نجلس لا يريدون أكثر من رؤيتك تتعفنين في سجن شديد الحراسة |
Federal görevliler mahkûmun yüksek güvenlikli Bedford'dan Bayview'e transferine refakat ediyorlar. | Open Subtitles | الفيدراليون يرافقون سجينة محولة من " سجن "بيدفور" شديد الحراسة الى "بايفيو |
Teorik olarak yüksek güvenlikli bir hapishaneye zorla girilebileceğini sanmam. | Open Subtitles | -نعم . نظريّاً، لا أعتقد أنّ بإمكانك اقتحام سجن شديد الحراسة. |
Burası yüksek güvenlikli bir hapishane. Buna rağmen rahatça girip çıkabiliyorlar. | Open Subtitles | هذا سجن ذو حراسة مشددة ورغم ذلك أتوا ورحلوا بسهولة. |
Wi-Fi erişimi olmayan yüksek güvenlikli hapishane mahkumları dışında. | Open Subtitles | باستثناء السجناء الموجودون تحت حراسة مشددة ولا يوجد لديهم وصول للإنترنت |
Burası yüksek güvenlikli bir depo. | Open Subtitles | أعني هذا مخزن عالي الأمنية |
Artı Jensen'ı yüksek güvenlikli hapishaneden kurtarmak onu ve ekibimizi de ülkeden sağ salim çıkarmak zorundayız. | Open Subtitles | (يجب علينا أن ننقذ (جينسين من سجن شديد الحماية و نخرجه هو وفريقنا من البلد بأمان |
yüksek güvenlikli hücre bölümü, mahkemelerini ya da eyalet hapishanelerine transferlerini bekleyen suçlulara ayrılmıştır. | Open Subtitles | منطقة الزنزانة الشديدة الحراسةَ تُستَعملُ لإحتِجاز المجرمين. إنتِظار المحاكمةِ أَو النقلِ لولاية أَو وسيلةِ مقاطعةِ. |
Burası yüksek güvenlikli bir tesis. | Open Subtitles | تلك طريقة أمن عالية الدقة. |
Rottmayer kod adı yüksek güvenlikli hapis demek. | Open Subtitles | الاسم الرمزيّ (روتماير) قُصد به سجن مشدد الحراسة |
Baştan uyarayım, birazdan yüksek güvenlikli bir hapishanede çalışıyor olmanıza rağmen daha önce hiç duymadığınız şeyler söyleyeceğim. | Open Subtitles | فقط لمعلوماتك أنا على وشك إستخدام لغة على الرغم من أنك تعملين في سجن مُشدد الحماية فربما تكونين لم تسمعيها من قبل |
Mercury Laboratuvarları'ndaki suç mahalli yüksek güvenlikli bir katta bulunuyor. | Open Subtitles | مسرح الجريمة في معامل (الزئبق) كانت في طابق خزائن مُشددة الجراسة |
Tablolarınız Milano'da yüksek güvenlikli bir depoda 17 Via Andreotti, ünite 222'de. | Open Subtitles | لوحاتك فى مكان امين فى"ميلان" فى شارع "اندريادي" رقم 17 وحدة رقم 22 |
Bugün yüksek güvenlikli hapishanede firar olayı yaşandı. | Open Subtitles | هرب اليوم سجناء من سجن مشدد الحراسه |
Jacques Mesrine ve Jean-Paul Mercier'in yüksek güvenlikli hapishaneye saldırmasının ardından, hapishane şartlarını açığa çıkarmada bir umut ışığı olan soruşturma başlatıldı. | Open Subtitles | بعد هجوم مسريني وميركيري على السجن قامت لجنه بالتحقيق بالحادثه وتسليط الضوء على الأوضاع في السجن |
yüksek güvenlikli bir hapishaneye saldırıdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن هجوم على سجن شديدة الحماية |
Burada hapishanedeki koruma işleri için haraç aldığını ve Walton'un seni daha yüksek güvenlikli bir hapishaneye transfer etmeyi plânladığını biliyoruz. | Open Subtitles | وأعلم أنّكَ تقوم بإبتزاز المسجونين هنا في (كارسون)، وأنّ (والتون) كان يخطط لنقلكَ إلى سجن ذو أمن عالي |