Er... Kurbanın kanındaki demir yoğunluğuda yükselmiş. | Open Subtitles | الضحية أيضاً عنده تركيز مرتفع لعنصر الحديد في دمه |
Çoktan yükselmiş potasyum seviyesini gizlemek için mi? | Open Subtitles | أخفاء مستوى مرتفع مسبقاً من البوتاسيوم ؟ |
Bir de sıralaman son sıradan, yani 388'den 342'ye yükselmiş. | Open Subtitles | أيضا، لقد ارتفع ترتيبك من ٣٨٨ و الأخير إلى ٣٤٢ |
Araştırmacılara göre topluma karşı güven seviyesi de bu etkinlik sonrasında yükselmiş görünüyordu. | TED | كما بدا أن مستوى الثقة في المُجتمع ارتفع أكثر بعد ذلك اللقاء، وفقًا لما قاله الباحثون. |
Ama her nasılsa Terry Rodgers'ın melatonin seviyesi çok yükselmiş. | Open Subtitles | على اي حال,كان عند تيري رودجرز مستويات مرتفعة من الميلاتونين |
...ailemi yeniden yükselmiş görmek. | Open Subtitles | أن أرى عائلتي قد أرتفع شأنها ثانية |
Nehir gece boyunca 4,5 metre yükselmiş. | Open Subtitles | إرتفع النهر خمسة عشر قدم في الليل |
HCG seviyesi yükselmiş, genelde ameliyat edilemez kanseri gösterir. | Open Subtitles | إرتفعت معدلاتها الحيوية الى درجة تؤدي عادة إلى أورام سرطانية |
Troid seviyesi yükselmiş. | Open Subtitles | مستوه الدرقّي مرتفع. جلوكوزه منخفض. |
Fetal hemoglobinde yükselmiş. Evet, minnacık. | Open Subtitles | الهيموجلوبين الجنيني مرتفع أيضاً - قليلاً فحسب - |
Nabzınız biraz yükselmiş. | Open Subtitles | معدّل نبضات قلبكِ مرتفع قليلاً |
Bir bardak kahvenin fiyatı 40 centime'den 50 centime'ye yükselmiş. | Open Subtitles | سعر القهوة ارتفع من أربعون سنتاً إلى خمسون سنتاً |
Küçük çanın hafiften çalışı, zayıf bir ses gibi gökyüzüne yükselmiş kısa bir süre sonra da mavi sonsuzlukta boğulmuştu. | Open Subtitles | ليسترحن من لياليهن المشغولة الرنين الخفيف للجرس الصغير ارتفع إلى السماء كصوت ضعيف... غرق عاجلاً في الاتساع الأزرق... |
Arabamın kilometre sayacı yükselmiş. | Open Subtitles | عداد المسافات في سيارتي ارتفع كثيراً |
Belirlenmiş uyuşturucu bölgelerinde suç yükselmiş durumda neredeyse hepsinde. | Open Subtitles | حسنا ، المناطق القريبة من المساحات المعدّة مرتفعة ، جميعها تقريبا |
- Nabzı yükselmiş ve kan basıncı da düşüyor. | Open Subtitles | ما الذي يحدث؟ صاحبة معدل القلب مرتفعة. صاحبة ضغط الدم الإغراق. |
Aldığımda, kan tahlilinde yükselmiş potasyum ve klorür düzeyi göreceğimizi sanıyorum. | Open Subtitles | عندما يفعلون، سأفترض أن نتائح فحص دمه ستظهر مستويات مرتفعة من البوتاسيوم و الكلورين |
Vay vay, Dow Jones Endüstri bugün 46 puan yükselmiş. | Open Subtitles | حسناً "مؤشر (داو جونز) ،للصناعات أرتفع بمقدار 46 نقطة اليوم |
Nehir gece boyunca 4,5 metre yükselmiş. | Open Subtitles | إرتفع النهر خمسة عشر قدم في الليل |
Ben benimkini aldığımdan beri fiyatlar biraz yükselmiş... ama,evet bence mantıklı. | Open Subtitles | أجل، الأسعار إرتفعت منذ أن إشتريت مضخّتي.. لكن، اجل أعتقد هذا السعر جيد. |
Bana yükselmiş güçlü bir varlığın efsanesini anlattı. | Open Subtitles | هي قالت لي عن أسطورة وجود صاعد من القدماء |
yükselmiş varlıklar olarak, gerçek tanrı görünümündeler. | Open Subtitles | كمخلوقات ارتقائية فإنهم يمتلكون مظهر الآلهة |
Deniz yükselmiş durumda. Dinleyin... | Open Subtitles | إنه مدّ عالي حسنا، الآن إستمعوا |
Görünüşe göre bizim yükselmiş Eskiler ile Ori'ın fikirleri arasında küçük bir farklılık varmış. | Open Subtitles | ثمة خلاف بالرأي بين الـ((أوراي)) والقدماء الارتقائيين |