Buraya kadar yürümek zorunda kaldım. Telefonu açmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للسير إلى هنا اضطررت لحمل السماعة |
Bütün o yolu yürümek zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للسير على طول الطريق للعودة |
Salondan buraya yürümek zorunda kaldım. Bu büyük bir rezalet. | Open Subtitles | اضطررت للمشي الى المنزل من المسرح كان هذا مهيناً |
Burada taksi yok. yürümek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لم اجد سيارة اجرة اضطررت للمشي |
Otobüs durağına kadar iki kilometre yürümek zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للمشي لميل و نصف لموقف الحافلة |