yürütücü işlev, amaçlarımıza ulaşmak için duygu ve hareketlerimizi bilinçli kontrol eden inanılmaz bir yeteneğimizdir, | TED | الوظيفة التنفيذية هي قدرتنا المدهشة على التحكم المسبق في أفكارنا، ومشاعرنا وأفعالنا بهدف تحقيق أهدافنا |
Yakın zamanda, hazzın geciktirilmesi ile ilgili yürütücü işlev kullanmayı gerektiren klasik şeker testi yapmak için bir grup çocuk getirdim. | TED | جلبت مؤخرًا مجموعة من الأطفال وأجريت عليهم اختبار حلوى الخطمى، الذي يعتبر مقياسًا لمدى مقاومة الإغراء الذي يتطلّب الوظيفة التنفيذية بكثرة. |
yürütücü işlev gerçekten karmaşık ve birçok etmen tarafından şekillendiriliyor. | TED | الوظيفة التنفيذية معقدة حقًا، وهي تتأثر بعدّة عوامل. |
yürütücü işlev ile ilgili böyle düşünmenin tamamen yanlış olduğunu söylemek için buradayım. | TED | حسنًا، أنا هنا لأخبركم أن هذه الطريقة في التفكير بالوظيفة التنفيذية خاطئة تمامًا. |
Şimdi, bir bilişsel bilim insanı olarak biliyorum ki bu durumun sebebi, yürütücü işlev denen bir şeyden çokça kullanmış olmam. | TED | اليوم، كعالمة إدراك أعرف أن ذلك كان بسبب استعمالي لشيء يُسمى بالوظيفة التنفيذية. |
Telefonundaki yürütücü işlev uygulamasında ustalaşsanız da bu haftada iki defa mısır gevreğine portakal suyu dökmenizi durdurmaz. | TED | لذا بإمكانك احتراف التطبيق المتعلق بالوظيفة التنفيذية على هاتفك، ولكن لن يمنعك ذلك من صب عصير البرتقال على حبوب الإفطار مرتين في الأسبوع. |