Elbette, gerçek şu ki, operasyonları yürütmek için... meyhaneden iyi yer olamaz. | Open Subtitles | بالطبع، الحقيقة هي كقاعدة لإدارة العمليات، لا مكان أفضل من الحانة |
Ortaçağ İslam liderleri için bilimsel bilgi, büyük bir imparatorluğu başarıyla yürütmek için çok önemliydi. | Open Subtitles | بالنسبة للزعماء المسلمين بالقرون الوسطى، المعرفة العلمية كانت هامّة للغاية لإدارة امبراطورية شاسعة بنجاح |
Teknolojiye yatırım, becerilere ve yerel seçim ofislerine yatırım. 21. yüzyılda seçim yürütmek için uzun süreli yatırımlar yapmazsak muhtemelen kendimizi geride bulmuş olacağız. | TED | استثمار في التقنية واستثمار في المهارات مسؤولي الانتخابات المحلية لإدارة انتخابات القرن الحادي والعشرين، لأنه إذا لم نستثمر على المدى البعيد فنحن نخاطر بأنفسنا بأن نبقى متخلفين دائماً. |
Bir evliliği yürütmek için neler yapmak gerektiğini bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | ليس لديكم فكرة مالذي يجب فعله لإنجاح زواج |
Ne pahasına olursa olsun evliliklerini yürütmek için uğraşan erkekler var. | Open Subtitles | بعض الرجال مستعدّون للقيام بكلّ ما يتطلّبه الأمر لإنجاح زواجهم |
Ve şimdi hepsi benim üzerime ve bunu yürütmek için elimden geleni yapabilirim. | Open Subtitles | والأن كل هذا يقع على عاتقي، توجب عليّ أن أفعل ما بوسعي لإنجاح الأمر |
Senin işi yürütmek için ideal bir yer. | Open Subtitles | إنه مكانٌ مناسب لإدارة مثل عملك |
Ben şirketi yürütmek için burada değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ هنا لإدارة المكان. |
Ve bu sefer ilişkimizi yürütmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | وأنا مٌستعدة لفعل كل ما يتطلبه الأمر هذه المرة لإنجاح علاقتنا |
Çünkü bu işi yürütmek için gereken her şeye sahip olduğumuzu biliyorum. | Open Subtitles | لان لدينا كل ما يلزم لإنجاح العلاقة |
Rumple'la bu ilişkiyi yürütmek için çok çabaladım çünkü öyle olmasını istiyordum. | Open Subtitles | أمضيت زمناً طويلاً لإنجاح علاقتي مع (رامبل) فقط لأنّي أردت إنجاحها |
Tek bildiğim Gabi ve ben bunu yürütmek için çok uzun zamandır uğraşıyoruz ama hiç de şu mutlu sonumuza ulaşacakmışız gibi görünmüyor. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنني و(غابي) سعينا لإنجاح هذا الأمر منذ مدةطويلة،ولكن... يبدوا وكأنه لا يمكننا الحصول على السعادة أبداً بعد أن أردناها. |