ويكيبيديا

    "yüzünde bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • على وجهه
        
    • على وجهك
        
    • في وجهه
        
    • على وجهها
        
    Senin sorgundan sağ çıkıp yüzünde bir gülümseme olmasının hiçbir yolu yok. Open Subtitles من المحال تمكنه من الصمود أمام استجوابك والخروج بتلك الابتسامة على وجهه
    Yine de buradan başı dik şekilde ve yüzünde bir gülümsemeyle çıkıyor. Open Subtitles إنه يخرج من هنا، برأس مرتفع وابتسامة على وجهه
    Garip olan da, yüzünde bir gülümseme olmasıydı. Open Subtitles الشئ الغريب انه كانت هناك ابتسامة على وجهه
    Anlamı, sen doğduğunda yüzünde bir duvak gibi parlaklık vardı. Open Subtitles إنَّهُ يعني أنَّكِ عندما ولدتِ كانَ هناك بريق على وجهك
    yüzünde bir şey var. yüzünde bir şey var. Open Subtitles لديك شيء ما على وجهك لديك شيء ما على وجهك
    Bu delice gelecek, ama yüzünde bir gariplik vardı. Open Subtitles هذا الأمر سيبدو جنونياً لكن كان هناك شيئاً غريباً في وجهه
    Elinde ayakkabıları ile değil, yüzünde bir gülümseme ile. Open Subtitles لكنها اليوم قادمة بابتسامه على وجهها وليس بحذاء بيدها
    Yaklaşık bir saat sonra, çocuk yüzünde bir gülümsemeyle ölüyor. Open Subtitles حوالي ساعة أو نحو ذلك في وقت لاحق أنه مات مع ابتسامة على وجهه
    Mekandaki en seksi çocuğu seçer onu eve getirir, ağza alınmayacak şeyler yapar sonra yüzünde bir gülümseme ve poposunda diş izleriyle kaldırımın kenarına atardın, değil mi? Open Subtitles تختارين أكثر الرجال إثارة بالغرفة تأخذينه للبيت, تفعلين معه أشياء لا تقال ثم تركلينه للشارع بابتسامة على وجهه
    Potty'nin, yüzünde bir gülümseme ile öldüğünü söylüyorlar. Open Subtitles أنهم يقولون أنه مات مع الأبتسامة على وجهه بوتي , أنا أقصد
    Aklıma gelmişken, dün yüzünde bir bandajla işe geldi. Open Subtitles عند التفكير بالأمر، لقد جاء إلى . العمل بالأمس وعليه ضمادة على وجهه
    Sanki o sopayı sallayınca yüzünde bir tebessüm belirmişti. Open Subtitles يبدو أنه عندما قام بتحريكه ظهر الأمر على وجهه
    Zavallı Kirby'i bulduğumuzda yüzünde bir miktar sim lekesi vardı. Open Subtitles حين وجدنا (كيربي) المسكين كانت هناك رقائق لمّاعة على وجهه
    yüzünde bir gülümseme vardı. Open Subtitles كانت لديه تلك الإبتسامة على وجهه
    yüzünde bir yara izi var. Sanırım gelecekteki ben... Open Subtitles , لديه ندبة على وجهه
    O zaman ölürken yüzünde bir gülümseme oluşur çünkü sonunda anlamlı bir şeyler yapmışsındır. Open Subtitles وتموت وابتسامة على وجهك لإنك تعرف اخيرا فعلت شيئا مفيداً
    Seni yüzünde bir çizikle kapıdan çıkarken görmüş birkaç dakika sonra da boğulmuş olarak bulunmuş. Open Subtitles -لقد رآك تخرج من بابها مع خدش على وجهك , و لقد وجِدت مخنوقة بعدها ببضع دقائق.
    - yüzünde bir şey var düğün dövmesi falan mı? Open Subtitles -شيئ على وجهك ، ما هذا ؟ هل هو وشم الزفاف ؟
    - Bekle Quagmire, yüzünde bir şey var. Open Subtitles أنتظر كواغماير هناك شيء على وجهك.
    Bunu uyduruyor olsaydı yüzünde bir asimetri oluşmasını beklerdim. Open Subtitles رأيتي اذا كان يتصنع هذا كنت أتوقع أن نرى التباين في وجهه
    Kocası, yüzünde bir gülümsemeyle orada vefat ettiğini söyledi. Open Subtitles وقال زوجها أنه ذلك المكان الذي وافتها المنية فيه مع إبتسامةٍ على وجهها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد