Taiyo TV'ye göre Bay Hibima, Sakura TV'nin yayını yüzünden öldü. | Open Subtitles | ووفقاً لما قاله تلفزيون تايو السيد هيبيما مات بسبب تلفزيون ساكورا |
Baktığın kişi benim karım. Senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | هذه زوجتي التي تنظر اليها، لقد ماتت بسببك. |
Defoluydu. Carl Pageant senin yüzünden öldü değil mi? | Open Subtitles | كارل باجينت مات بسببك , اليس كذلك؟ |
Sana göre bu zavallı kız, 4.000 yıl önce yazılmış olan bir kitap yüzünden öldü. | Open Subtitles | حسب قولك تلك الفتاة المسكينة ماتت بسبب كتاب كتب منذ 4 آلاف سنة مضت |
Olamaz! İmparator'un bir süre önce yaptıkları yüzünden öldü! | Open Subtitles | لا, إنه ميت بسبب مافعله الإمبراطور به |
Kocama kumpas kurdun. Senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | لفقت التهمة لزوجي، إنّه ميت بسببك. |
Şey, dün buldun. Ve beş kişi bunun yüzünden öldü. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدتِ مُطابقة البارحة، وخمسة أشخاص ماتوا بسبب ذلك. |
Bir FBI ajanı, bu dava yüzünden öldü. | Open Subtitles | وكيل مكتب تحقيقات فدرالي مات بسبب هذه الحالة. |
Ve bu adam onun yüzünden öldü. Dürüst olmak gerekirse, oğlum senin yüzünden geçti. Sana borçluyum. | Open Subtitles | انه مات بسبب هذا الرجل الشرطة لماذا هم هنا |
Kardeşim, dünyanın en sert adamı lanet böbreği yüzünden öldü. | Open Subtitles | شقيقي، الرجل الأقوى في العالم مات بسبب كليته اللعينة. |
Senin yüzünden öldü. Başka şansım yoktu, Jack. Ailem vardı. | Open Subtitles | لقد ماتت بسببك لم يكن لدي خيار اخر , لدي عائلة |
Zavallı mutfak sorumlusu senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | رئيسة المطبخ الملكي ماتت بسببك |
Evet, senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | نعم، لقد ماتت بسببك |
Hadi ortaya çık, seni ufaklık. Kocam senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | اخرجي ايتها الصغيرة زوجي مات بسببك |
Gunner senin yüzünden öldü. Bunu nasıl yaparsın? | Open Subtitles | جونر مات بسببك كيف يمكنك فعل هذا؟ |
Bu kız, burada konuştuklarımız yüzünden öldü. | Open Subtitles | هذه الفتاة قد ماتت بسبب ما نحن نتكلم هنا. |
Kalbi yüzünden öldü. Senin yüzünden değil. | Open Subtitles | لقد ماتت بسبب قلبها , وليس بسببك |
Michael, kardeşin bu piç herif yüzünden öldü. | Open Subtitles | مايكل , أخوك ميت بسبب هذا الوغد القذر |
Bu adam senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | هذا الرجل ميت بسببك |
Bu adamların hepsi zührevi hastalıkların beyinlerini çürütmesi yüzünden öldü | Open Subtitles | هؤلاء ماتوا بسبب تلف في الدماغ جراء مرض عصبي |
Zehir katılmış alkol yüzünden öldü ve siz de onu sahile attınız. | Open Subtitles | توفي بسبب شرب الكحول المسموم، و رميت به في الشاطىء |
Anneniz zayıflığınız yüzünden öldü. Fark etmeniz gereken şey şu ki, zayıflığınız annenizdi. | Open Subtitles | والدتك ميتة بسبب ضعفك ولكن ما عليك إدراكه أن ضعفك |
Gordon'ın, otoparkta, biri tarafından kasten ezildiğini biliyoruz. Muhtemelen kafasındaki çatlak yüzünden öldü. Ve biri onu tuvaletin tavanına sakladı. | Open Subtitles | نعلم أن جوردون كان يركض عمدا في الموقف ربما مات من كسر بالجمجمة وأخفاه شخص ما في سقف المستودع |
Kalbine kan pompalanmasını engelleyen bir pıhtı yüzünden öldü. | Open Subtitles | ماتت من تجلط دم هذا منع الدم من التدفق لقلبها |
Düşününce, yüzündeki ıslak havlu yüzünden öldü. | Open Subtitles | بالتفكير فى ذلك لقد قُتل بسبب المنشفة المبللة |
Senin yüzünden öldü. | Open Subtitles | -قد مات بسببكَ |
Bak bana ne yaptırdın! Senin yüzünden öldü! | Open Subtitles | انظري مالذي جعلتني أفعله لقد مات بسببكِ |
Gözcüm, siz dangalkların buraya erken gelmeniz yüzünden öldü. | Open Subtitles | جنودي ماتو بسببك يا حثاله قدمت الى هنا متاخرا |