Modern dünyanın öfkesiyle, tehlikeli sularda yüzüyorsun, ama başka bir çağın kırılgan şiiriyle. | Open Subtitles | تسبح في المياه المضطربة حاملاً غضب العالم الحديث, لكن مع شعر ضعيف من عصر آخر. |
Dediğim gibi, köpekbalıklarıyla yüzüyorsun. | Open Subtitles | مثل ما قلت ، أنت تسبح مع أسمـاك القرش |
New York'ta hep yüzüyorsun. | Open Subtitles | أنت تسبح طوال الوقت في نيويورك |
Orada mermilerin içinde yüzüyorsun herhâlde. | Open Subtitles | أنت تسبح عملياً فى الذخيرة حيث أنت. |
yüzüyorsun. | Open Subtitles | *يوما ما* أنك عائم |
Uzun zamandır bu sularda yüzüyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت تسبح في هذه المياه لفترة طويلة. |
Orada mermilerin içinde yüzüyorsun herhâlde. | Open Subtitles | أنت تسبح عملياً فى الذخيرة حيث أنت. |
Duyduğuma göre yatırım teklifleri içinde yüzüyorsun. | Open Subtitles | أسمع أنك تسبح في بحر من عروض التمويل. |
Gerçekten burada mı yüzüyorsun? | Open Subtitles | هل تسبح حقاً في هذا الشيء؟ |
Evet, elbette, sen yüzüyorsun. | Open Subtitles | حسناً, بالطبع أنت تسبح. |
Gerçekten bir köpekmut gibi yüzüyorsun. | Open Subtitles | أنت تسبح مثل الكلب الماموثي. |
"Bay Sincap, neden sırtüstü yüzüyorsun?" dedim. | Open Subtitles | لقد قُلت:"سيد (سكويريل) لِمَ تسبح على ظهرك"؟ |
Çıplak mı yüzüyorsun? | Open Subtitles | هل تسبح عارياً؟ |
Neden kıyafetlerinle yüzüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تسبح بملابسك؟ |
- Acaba hangi sıklıkla yüzüyorsun? | Open Subtitles | كم مرة تسبح حقاً؟ |
yüzüyorsun. | Open Subtitles | أنت تسبح بعيداً. |
yüzüyorsun. | Open Subtitles | أنت تسبح بعيداً. |
- East River'da mı yüzüyorsun? | Open Subtitles | -كنت تسبح في نهر إيست؟ |
- yüzüyorsun, Charlie. | Open Subtitles | (أنت تسبح يا (تشارلي - أنت تسبح |
yüzüyorsun. | Open Subtitles | أنت عائم |