Orada en az yüz kişi bekliyor! | Open Subtitles | هناك في الخارج حوالي أكثر من مائة شخص |
Orada kendinden geçmiş yüz kişi var. | Open Subtitles | يوجد مائة شخص غائبون عن الوعي هناك |
Ve şimdi bunun yerine, elimizde iki ceset, tedavi altında bulunan yüz kişi ve kıçını örtmek için eli ayağına dolaşmış bir şirket var. | Open Subtitles | نعم , و بدلاً عن ذلك لدينا جثتان و مائه شخص آخرون في تحسن و شركة واحده تبذل جهدها لتغطيه نفسها |
Ve şimdi bunun yerine, elimizde iki ceset, tedavi altında bulunan yüz kişi ve kıçını örtmek için eli ayağına dolaşmış bir şirket var. | Open Subtitles | نعم , و بدلاً عن ذلك لدينا جثتان و مائه شخص آخرون في تحسن و شركة واحده تبذل جهدها لتغطيه نفسها |
İşin tuzu biberi ise, şu anda seni kendin ayarladığın açılışın ardından kutlamak için bekleyen yaklaşık yüz kişi var ama o açılış bunu imzalamazsan olmayacak. | Open Subtitles | والممتع هو، أنّه هنالك العديد منّ النّاس بانتظارك لتهنأتك بعد الإحتفال الذي قمت بتنظيمه .. والذي لن يقام إذا لم توّقع على هذا الإتفاق |
Hayır. Gün batalı beri yüz kişi daha aynı şeyi sordu. | Open Subtitles | -لا ، هناك مائة آخرين سألوا نفس السؤال منذ غروب الشمس. |
Bir kaç yüz kişi oldu radyo kanallarının önünde kuyruk olmaya başladılar. | Open Subtitles | ثم مئات من الأطفال بدأو إحاطة محطات المذياع هذه |
Buradan en az yüz kişi geçmiştir, yoğun da bir kavşaktayız. | Open Subtitles | لدينا مئة شخص يدخلون ويخرجون إنه تعارض كبير , بلا شاهد واحد ؟ |
İşlerini düzgün yapmak için, sadece birkaç yüz kişi ile konuşmazlar. | TED | وللقيام بعملهم بشكل مناسب، فإنهم لا يتحدثون فقط إلى بضع المئات من الناس. |
CA: yüz kişi bir kerede Mars'a gidecek, bu da 6 ay veya 2 ay mı sürecek? | TED | (كريس أندرسون): أن يسافر مائة شخص إلى المريخ في آن واحد، يستغرق الأمر، كم، ستة أشهر؟ شهران؟ |
Benim grubunda yüz kişi kadar_BAR_vardı. | Open Subtitles | كانوا حوالى مائة شخص فى مدرجى |
İşin tuzu biberi ise, şu anda seni kendin ayarladığın açılışın ardından kutlamak için bekleyen yaklaşık yüz kişi var ama o açılış bunu imzalamazsan olmayacak. | Open Subtitles | والممتع هو، أنّه هنالك العديد منّ النّاس بانتظارك لتهنأتك بعد الإحتفال الذي قمت بتنظيمه .. والذي لن يقام إذا لم توّقع على هذا الإتفاق |
Onlardan yüz kişi falan var. | Open Subtitles | ربما يكون هناك مائة أو أكثر منهم |
İsterse yüz kişi izlesin. Hiçbirinden korkmuyorum. | Open Subtitles | دع مئات من العيون تراقبني، فأنا لستُ خائفاً. |
Bizden yüz kişi, 10 dolar kattı. | Open Subtitles | مئة شخص منّا يَضعون10من عملتناالمعدنية. |
Birkaç yüz kişi zehirlenmiş ve bunların içerisinde daha sonra hayatını kaybeden 2 çocuk ve 3 yaşlı da var. | Open Subtitles | اُصيب المئات من الناس بالتسمم ويتضمن ذلك طفلين وثلاث ضحايا من كبار السن تُوفوا فيما بعد |