Yüzbaşı Johnson'ın kazası dışında sıra dışı bir şey oldu mu? | Open Subtitles | بخلاف حادثة الملازم جونسون هل هناك أي شئ غير عادي؟ |
Yüzbaşı Johnson'ın sicilini ve dolabındaki kişisel eşyalarını istiyorum. | Open Subtitles | أريد تقريرا بخدمات الملازم جونسون وأمتعته الشخصية من خزانته |
Biri, Yüzbaşı Johnson'ın halkasını kalitesiz metalden yapılmış olan sahtesiyle değiştirdi. | Open Subtitles | شخص ما قام باستبدال وصلة الملازم جونسون بأخرى مصنوعة من مادة ضعيفة |
Yüzbaşı Johnson'ın ölümü için yaptığınız soruşturma, bizim için çok önemli. | Open Subtitles | تحقيقاتك في مقتل الملازم جونسون مهمة بالنسبة لنا |
Astsubay Vengal, şehirde bir kavgaya karıştıktan sonra Yüzbaşı Johnson'ın yazdıklarının 13'üncü sayfasından şunlar yer alıyor: | Open Subtitles | هاهي صفحة 13،، كتب الملازم جونسون بعد ذهاب الضابط فينجال للقتال في المدينة |
Yüzbaşı Johnson'ın, kullandığı bilgisayardaki e-posta hesabı bu değil. | Open Subtitles | إنه ليس حساب الملازم جونسون الموجود في حاسبه المنزلي |
Yüzbaşı Johnson, size, bize yardımı olabilecek bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك الملازم جونسون أي شئ؟ يمكن أن يساعدنا؟ |
Yüzbaşı Johnson'ın malzemelerine ulaşabiliyormuşsun. | Open Subtitles | لقد كان بإمكانك الوصول إلى عتاد الملازم جونسون |
En başından alalım. Biri, Yüzbaşı Johnson'ın bağlantı halkasını, sahtesiyle değiştirdi. | Open Subtitles | شخص ما قام باستبدال وصلة الملازم جونسون الحقيقية |
Yüzbaşı Johnson için büyük talihsizlik ama bu, nasıl görünüyorsa öyle. | Open Subtitles | لسوء حظ الملازم جونسون تبدو كأنها... ماذا تشبه؟ |
Yüzbaşı Johnson ona emirlere itaat konusunda danışmanlık yaptı. | Open Subtitles | استشاره الملازم جونسون في اتباع الاوامر |
Yüzbaşı Johnson, yorumlar kısmına şöyle yazmış: | Open Subtitles | تحت التعليقات كتب الملازم جونسون |
Yüzbaşı Johnson'a bir mesaj gelmiş. | Open Subtitles | لقد تلقى الملازم جونسون رسالة نصية |
Yüzbaşı Johnson'ın karısı. | Open Subtitles | زوجة الملازم جونسون |
Yüzbaşı Johnson rapor tutmuş. | Open Subtitles | وقد سجل الملازم جونسون ذلك |