| normal bir banka soygununda, çoğunlukla yüzlükler alınır. | Open Subtitles | في وظيفة مصرف قياسيّة، في الغالب يتم سرق فئة المئات. |
| yüzlükler için diğer şubemize başvurmak zorunda kalmıştık. | Open Subtitles | لقد إضطررنا بأن نأخذ من ذلك الفرعِ الآخر لهذه المئات. |
| Genellikle, yüzlükler Las Vegas'ta gazinolara yakın yerlerde basılır kimsenin bakmayı akıl etmediği yerlerde. | Open Subtitles | عامةً ، المئات يظهرون في "لاس فيغاس" بالقرب من النوادي عندما لا يهتم احد بالأموال الكبيره وهناك انا مُركزه |
| - yüzlükler bitmiş. - Dert etmeyin. Hadi. | Open Subtitles | ـ نفذ المئات ـ لا تقلق بشأن ذلك |
| Annie, O oğlanın tangasına biraz para koy. Hey. Bunlar tüm yüzlükler, Naomi. | Open Subtitles | آني), ضعي بعض المال في رداء هذا الشاب) (كل هذه من فئة المئات, (نايومي |
| Kuzey Kore'den gelen sahte yüzlükler. | Open Subtitles | يزور المئات من " كوريا الشمالية " |
| yüzlükler şeklinde böl. | Open Subtitles | تقسيمه إلى المئات. |