Bir asker hayatında bazen öyle bir ana gelir ki bazı şeylerle yüzleşmesi... | Open Subtitles | هناك أوقات بحياة الجندي والتي يجب عليه أن يواجه |
O adam olmayı ertelemeyi kesmesi ve gerçekle yüzleşmesi gereken 23 yaşındaki bir adam. | Open Subtitles | إنه رجل في الثالثة والعشرين ويجب أن يكف عن التهرب من التصرف كالرجال لكي يواجه الواقع |
Korkularıyla yüzleşmesi gerek. | Open Subtitles | يجب أن يتلقى مساعدة يجب أن يواجه مخاوفه |
Sosyalist Birlik Partisi ile onların Batı yanlısı rakiplerinin yüzleşmesi için sahne hazırdı. | Open Subtitles | أُعدت خشبة المسرح لمواجهة بين حزب الوحدة الإشتراكي وخصومهم في العالم الغربي |
Ama suçlamalarla yüzleşmesi için iade edilmesini talep ediyorlar, eğer yaşarsa. | Open Subtitles | لكن هم يطلبون أن نعيدة لمواجهة التهم اذا نجا |
Yağmurlar geri döndüğünde konseyin yüzleşmesi gereken bir soru vardı. | Open Subtitles | عندما عاد المطر كان هناك سؤال على المجلس مواجهته |
İki devin yüzleşmesi başladı... | Open Subtitles | ذلك كان تحدي (ماوري) العظيم قبل بدء المعركة |
Eğer "Qui-Ro" sayfasını hiç çizmezse dönüp o her ne ise ona engel olan şeyle yüzleşmesi gerekecek! | Open Subtitles | ... "إذا قام بعمل "صفحة خام المفتاح لسوف يواجه أى شىء وجها لوجه ... |
Duygularıyla yüzleşmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان يواجه مشاعره |
Kırmızı Baron ile yüzleşmesi bir başka güne kaldı. | Open Subtitles | "أنّه قُدّر له أن يواجه (البارون الأحمر) يوماً آخر" |
Evine dönüp, karısı ve finansal durumuyla yüzleşmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عليه العودة لمنزله لمواجهة زوجته ووضعهم المالي |
– Kızın gerçeklerle yüzleşmesi gerek. | Open Subtitles | الفتاة بحاجة لمواجهة الحقيقة,آلبرت |
TK: Şehir liderleri sıklıkla şunu söylediğinde, "Bayrak için kaygılanmaktan daha önemli işlerimiz var." yanıtım şu oluyor, "Harika bir bayrağınız olsa, insanların bu daha önemli şeylerle yüzleşmesi için altında toplanabileceğiniz bir sancağınız da olur." | TED | تيد: غالباً عندما يقول قادة المدن "لدينا أشياء أهم من القلق حيال علم مدينة" تكون إجابتي "إن كان لكم علم مدينة رائع سيكون ذلك بمثابة راية ينضوي تحتها الجميع لمواجهة تلك الأشياء الأكثر أهمية" |
Arkansas'taki yetkililerin kanunu uygulayıp Luciano denen adamın New York mahkemelerinde kaderiyle yüzleşmesi için göndereceklerine hiç süphem yok. | Open Subtitles | لدي كل الثقة (أن السلطات في ولاية (اركنسو ستؤيد القانون (وترسل (لوتشيانو لمواجهة مصيره |
Ve Sierra'nın da onu güçsüz kılan adamla yüzleşmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | .... (و(سييرا إحتاجت لمواجهة من أخذوا قواها |
Yağmurlar geri döndüğünde konseyin yüzleşmesi gereken bir soru vardı. | Open Subtitles | "وعندما عاد المطر"، "كان هناك سؤال يجب على المجلس مواجهته". |
Elbette Dora yüzleşmesi çok daha zor birine de kızgındı. | Open Subtitles | بالطبع , (دورا) كانت غاضبة من شخص" للغاية و لا يمكنها مواجهته |
İki devin yüzleşmesi başladı... | Open Subtitles | ذلك كان تحدي (ماوري) العظيم قبل بدء المعركة |