...Fakat 1660'larda ilk nesilleri tükenmeye başladığında Protestanlar kayda değer bir zorlukla yüzleştiler. | Open Subtitles | ولكن المتشدوون واجهوا تحديا خاصا إذ بحلول العام ١٦٦٠ بدأ الجيل الأول بالأنقراض |
ve yaratıcıları inanılmaz zeki ve girişimci idi çünkü onlar siber suçlular olarak büyük bir rekabetle yüzleştiler. | TED | و كان صانعوه أذكياء بشكل لا يصدق و مبادرين، لأنهم واجهوا تحدي عظيم كمجرمي انترنت. |
Ba Sing Se'de kardeşi Zuko'yu buldu ve beraber avatarla yüzleştiler. | Open Subtitles | و في با سنج ساي وجدت أخيها زوكو و اتحدوا معاً و واجهوا الأفاتار |
Tüm büyük medeniyetler gibi olayların beklenmedik ve korkunç bir hale dönüşmesiyle yüzleştiler. | Open Subtitles | مثل الكثير من الحضارات العظيمة... واجهوا تحول مفاجئ وخيم في الأحداث. |
Adalet ve barış inancıyla düşmanlarıyla yüzleştiler. | Open Subtitles | ومع إيمانهم في العدالة، والسلام... واجهوا خصمهم بشجاعة. |
Bu sözler 1000 yıl boyunca ayakta kaldı, çünkü Aristo'dan sonra boş uzay yapmaya kalkan insanlar, akıntıya karşı kürekle yüzleştiler. | Open Subtitles | هذه الكلمات عالقة لأكثر من 1000 سنة، لأنه بعد (أرسطو)، الناس الذين حاولوا عمل اماكن فارغة واجهوا مهمة شاقة. |
Evet; çünkü gerçekle yüzleştiler. | Open Subtitles | نعم لأنهم واجهوا الحقيقة |
Aynı tehlikeyle yüzleştiler. | Open Subtitles | واجهوا نفس الخطر. |