Eğer soygun tekrarlanırsa anlaşmanın bozulacağanı söylediler, yüzlerine karşı söylemek zorundayız. | Open Subtitles | يقولون إن أعدنا السرقة وخرقنا الإتفاق فعلينا أن نقول ذلك أمامهم. |
En azından arkadaşın Adam Kirk'ün insanları yüzlerine karşı bıçaklama edebi varmış. | Open Subtitles | على الأقل صديقك آدم كيرك لديه الجرأة ليطعن الناس أمامهم |
Ama cesaretini toplayıp içeri gidip, yüzlerine karşı şu grubu dinleyin deseydin söyleyebilecekleri en kötü şey hayır olurdu. | Open Subtitles | ولكن اذا وقفت أمامهم وصحتفىوجههم... . وقلت لهم : |
yüzlerine karşı hürmetkar bir eşmiş gibi davranacağım. | Open Subtitles | سأدعي بأنني زوجة مطيعة أمامهم فحسب |