Ted bir motorsiklet yarışçısıydı, fakat 1978 bir araba kazası geçirdi ve görme yeteneğini kaybetti. Motorsiklete binmeye çalışıyorsanız yıkıcı bir durum. | TED | كان تيد متسابق للدراجات النارية، لكن في عام 1978 تعرض لحادث سير وفقد بصره, الشيء المدمر هو إذا حاولت ركوب الدراجات النارية. |
Projemizin amacı, makine öğrenimi gücünü kullanarak antibiyotik depomuzu yenilemek ve böylelikle küresel çapta yıkıcı bir post-antibiyotik çağa yakalanmamak. | TED | يسعى مشروعنا لتسخير قوة التعلم الآلي لنستعيد قوة مضاداتنا الحيوية ونتجنب عصر ما بعد المضادات الحيوية المدمر العالمي. |
Şokun etkisi azalacak ve yerini yıkıcı bir üzüntü alacak. | Open Subtitles | الصدمةستزول... و سوف تُستبدل ... بالحزن المدمر. |
Sanırım Hispanic halkı içlerinden ölümcül, yıkıcı bir ölüm makinesi görmeyi çok istiyorlar. | Open Subtitles | لأني أعتقد الشعب الأسباني يصرخ ليرى ألة قتل مميتة مدمرة يستطيعون أن يقبلوا |
Popüler filmler onu yıkıcı bir güç olarak gösterirken reklamlar onu dünyanın en karmaşık problemlerini çözecek bir kurtarıcı olarak gösteriyor. | TED | تظهره الأفلام المشهورة كأنه قوة مدمرة بينما الإعلانات تظهره كمخلّص لحل بعض أكثر مشاكل العالم تعقيداً. |
Artık bu insanlar çok yıkıcı bir karar vermekten kendilerini alıkoyacak videolar izliyorlardı. | TED | يشاهد هؤلاء الأشخاص حاليًا الفيديوهات التي قد تمنعهم من اتخاذ خيارات مدمرة. |
Bu sorular Gapminder Vakfında yürüttüğümüz Cehalet Projesinin başlangıç evresindekilerden sadece bir kaç tanesi. Ve bu proje, geçen yıl başlatıldı, patronum ve aynı zamanda oğlum Ola Rosling tarafından. (Kahkahalar) Kendisi kuruculardan ve yönetici ve istediği, bana bunu söyledi; yıkıcı bir cehaletle savaşırken, daha sistemli olmalıyız. | TED | تلك الاسئلة كانت عددا قليلا من الاسئلة الاولى في المرحلة التجريبية من مشروع الجهل الذي أطلقناه في منظمة "غاب مايندر"، وقد بدأ، هذا المشروع، العام الماضي بواسطة رئيسي، وكذلك ابني، "أولا روسلينغ". هو المؤسس والمدير، وقد أراد، لقد أخبرني "أولا" أن نكون أكثر منهجية عندما نحارب الجهل المدمر. |
İki yıllık çok yıkıcı bir ilişkiden daha yeni çıktım. | Open Subtitles | لقد خرجت من علاقة إستمرت سنتين . . التي كانت مدمرة |
Planlayıcının yıkıcı bir kişisel trajedi yaşadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن المخطط اختبر مأساة شخصية مدمرة من نوع ما |
- Sen, bütün aile yok edicilerin profillerinin temelinde yıkıcı bir kayıp olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | انت قلت بنفسك فى قلب كل تحليل لمدمر العائلة خسارة مدمرة |
Eğer yıkıcı bir güç gibi yaşamak istiyorsan, seni ilgilendirir, tamam ama TroubleTones'un gösterisi bitene kadar bekleyemez misin? | Open Subtitles | إذا أردتي أن تكوني قوة مدمرة في الكون هذا شئ خاص فيك حسنا ولكن هل تستطيعين الانتظار حتى |
Oldukça yıkıcı bir yeteneğin var ama yapabildiğin müziğe bir bak. | Open Subtitles | ... هبتكِ مدمرة قليلاً و لكن إنظري إلى الموسيقى التي صنعتيها |