ويكيبيديا

    "yıkıcı bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المدمر
        
    • مدمرة
        
    • والإثم أن أقوم
        
    Ted bir motorsiklet yarışçısıydı, fakat 1978 bir araba kazası geçirdi ve görme yeteneğini kaybetti. Motorsiklete binmeye çalışıyorsanız yıkıcı bir durum. TED كان تيد متسابق للدراجات النارية، لكن في عام 1978 تعرض لحادث سير وفقد بصره, الشيء المدمر هو إذا حاولت ركوب الدراجات النارية.
    Projemizin amacı, makine öğrenimi gücünü kullanarak antibiyotik depomuzu yenilemek ve böylelikle küresel çapta yıkıcı bir post-antibiyotik çağa yakalanmamak. TED يسعى مشروعنا لتسخير قوة التعلم الآلي لنستعيد قوة مضاداتنا الحيوية ونتجنب عصر ما بعد المضادات الحيوية المدمر العالمي.
    Şokun etkisi azalacak ve yerini yıkıcı bir üzüntü alacak. Open Subtitles الصدمةستزول... و سوف تُستبدل ... بالحزن المدمر.
    Sanırım Hispanic halkı içlerinden ölümcül, yıkıcı bir ölüm makinesi görmeyi çok istiyorlar. Open Subtitles لأني أعتقد الشعب الأسباني يصرخ ليرى ألة قتل مميتة مدمرة يستطيعون أن يقبلوا
    Popüler filmler onu yıkıcı bir güç olarak gösterirken reklamlar onu dünyanın en karmaşık problemlerini çözecek bir kurtarıcı olarak gösteriyor. TED تظهره الأفلام المشهورة كأنه قوة مدمرة بينما الإعلانات تظهره كمخلّص لحل بعض أكثر مشاكل العالم تعقيداً.
    Artık bu insanlar çok yıkıcı bir karar vermekten kendilerini alıkoyacak videolar izliyorlardı. TED يشاهد هؤلاء الأشخاص حاليًا الفيديوهات التي قد تمنعهم من اتخاذ خيارات مدمرة.
    Bu sorular Gapminder Vakfında yürüttüğümüz Cehalet Projesinin başlangıç evresindekilerden sadece bir kaç tanesi. Ve bu proje, geçen yıl başlatıldı, patronum ve aynı zamanda oğlum Ola Rosling tarafından. (Kahkahalar) Kendisi kuruculardan ve yönetici ve istediği, bana bunu söyledi; yıkıcı bir cehaletle savaşırken, daha sistemli olmalıyız. TED تلك الاسئلة كانت عددا قليلا من الاسئلة الاولى في المرحلة التجريبية من مشروع الجهل الذي أطلقناه في منظمة "غاب مايندر"، وقد بدأ، هذا المشروع، العام الماضي بواسطة رئيسي، وكذلك ابني، "أولا روسلينغ". هو المؤسس والمدير، وقد أراد، لقد أخبرني "أولا" أن نكون أكثر منهجية عندما نحارب الجهل المدمر.
    İki yıllık çok yıkıcı bir ilişkiden daha yeni çıktım. Open Subtitles لقد خرجت من علاقة إستمرت سنتين . . التي كانت مدمرة
    Planlayıcının yıkıcı bir kişisel trajedi yaşadığını düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أن المخطط اختبر مأساة شخصية مدمرة من نوع ما
    - Sen, bütün aile yok edicilerin profillerinin temelinde yıkıcı bir kayıp olduğunu söylemiştin. Open Subtitles انت قلت بنفسك فى قلب كل تحليل لمدمر العائلة خسارة مدمرة
    Eğer yıkıcı bir güç gibi yaşamak istiyorsan, seni ilgilendirir, tamam ama TroubleTones'un gösterisi bitene kadar bekleyemez misin? Open Subtitles إذا أردتي أن تكوني قوة مدمرة في الكون هذا شئ خاص فيك حسنا ولكن هل تستطيعين الانتظار حتى
    Oldukça yıkıcı bir yeteneğin var ama yapabildiğin müziğe bir bak. Open Subtitles ... هبتكِ مدمرة قليلاً و لكن إنظري إلى الموسيقى التي صنعتيها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد