Çünkü yıkıntı genelde var oldukça bu son yıkıntı olacak. | Open Subtitles | لأن هذا الدمار دائمًا نهائي كما هو الدمار عمومًا |
Bunca acı...ve bunca yıkıntı... içten içe işkence ediyor bana | Open Subtitles | كل هذا الألم و الدمار # # كم يعذبني من داخلي |
Düşmanlar nereye giderse gitsin, bulacakları tek şey yıkıntı olacak. | Open Subtitles | حيثما يذهب العدو لايجد سوى الدمار |
Kadınlar, yıkıntı hâline gelmiş evlerinden eşyalarını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | و كان هناك مجموعات من النساء تحاول العثور على شيئاً ما من ممتلكاتهم تحت أنقاض ما كانت منازلهم |
Otelinizi Time dergisinde çelik ve camdan oluşan bir yıkıntı halinde, kendinizi ve müşterilerinizi ise yıkıntı altında görmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | فندقك علي غلاف التايمز عبارة عن كومة زجاج وحديد منهار انت ونزلاءك تحت الانقاض والفونت العريض |
Düşmanlar nereye giderse gitsin, bulacakları tek şey yıkıntı olacak. | Open Subtitles | حيثما يذهب العدو لايجد سوى الدمار |
- Bu rengin adı mavi yıkıntı. - Öyle mi. | Open Subtitles | يسممى الدمار الازرق اللون |
Peşinde bir yıkıntı bıraktın. | Open Subtitles | خلفتي الكثير من الدمار |
- Bu rengin adı mavi yıkıntı. - Öyle mi? | Open Subtitles | -يُدعي "الدمار الأزرق " |
Fakat burada yıkıntı falan yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد أنقاض هنا |
Otelinizi Time dergisinde çelik ve camdan oluşan bir yıkıntı halinde, kendinizi ve müşterilerinizi ise yıkıntı altında görmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | فندقك علي غلاف التايمز عبارة عن كومة زجاج وحديد منهار انت ونزلاءك تحت الانقاض والفونت العريض |