Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Yada bir öğün ve uyuyacak bir yer için bulaşık yıkamaktan? | Open Subtitles | أو غسيل الصحون فقط من أجل وجبة طعام ومكان للنوم؟ |
Bulaşık yıkamaktan nefret eden narin hanım için bulaşık makinesi! | Open Subtitles | من أجل السيدة المهذبة التى تكره غسل الأطباق0 غسالة أطباق! |
Önemli olan evde sorumluluk alabilmek geceleri iki tane tabak yıkamaktan kaçınmamak hizmetçi olmadan ev işlerini başarabilmek bir geceyi ya da günü hizmetçisiz geçirmek. | Open Subtitles | المشكلة في أخذ المسؤلية في المنزل ليس كونكِ خائفة من غسل صحنين في المساء إدارة ذلك بدون خادمة |
O, dışarıda bir yerde, kendi küresel imparatorluğunu inşa ediyor, ...bense metal bir raf yapıyorum çamaşır yıkamaktan kaçmak için. | Open Subtitles | إنه هناك يبنى إمبراطوريته العالمية وأنا هنا أبنى رف معدنى لأتجنب غسيل الملابس |
İyi bir yardımcı olmak, elbise katlamak ve bulaşık yıkamaktan çok daha öte bir şeydir. | Open Subtitles | الخادمة الجيدة تفعل أكثر من طي الملابس، و غسيل الأطباق |
Yapma, araba yıkamaktan daha mı küçük düşürücü? | Open Subtitles | هل هذا مهين اكثر من غسيل السيارات ؟ |
Cam yıkamaktan daha güzel birşey yok. | Open Subtitles | لايوجد شئ مرضى أكثر مِنْ غسيل النوافذِ. |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin. | Open Subtitles | تكره غسيل الأطباق |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin. | Open Subtitles | تكره غسيل الأطباق |
"Araba yıkamaktan söz et... araba yıka", Evet... | Open Subtitles | نتكلم عن غسيل السياره* انا مُرهق قليلاً... |
Bulaşıkları yıkamaktan hep böyle kurtulurum. | Open Subtitles | الصحون غسيل من أتهرب هكذا |
- Evet 2001'e kadar Zoolander'ın beynini yıkamaktan tutuklanan adama dair ne var ne yoksa bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجلب كل شيء يخص الرجل الذي قد اُعتقل في 2001 لتهمة غسيل الدماغ (في (زولاندر |
Bulaşık yıkamak ya da halı yıkamaktan daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | لدي أشياء لأفعلها أهم من غسل الصحون أو تنظيف السجاد |
Ayrıca, sanırım kitaba göre yatakta kahvaltı ardından bulaşıkları yıkamaktan bahsediyor ki böyle bir şeyi hayatta yapmam. | Open Subtitles | واعتقد ان هذا الكتاب يقول افطار فى السرير وبعد ذلك غسل الصحون وهذا مالم يحدث |
İnsanların iç çamaşırlarını yıkamaktan bıkmıştım. | Open Subtitles | حسنًا، لقد سئمتُ غسل الملابس الداخلية للآخرين. |
Yerde bulaşık yıkamaktan sırtım ağrıyor. | Open Subtitles | ظهري يقتلني من غسل الأطباق على الأرض |
Bulaşıkları yıkamaktan nefret ederim de. | Open Subtitles | انا اكره غسل الصحون |
Sürekli el yıkamaktan mı? | Open Subtitles | التكرار؟ ، غسل اليدين؟ |