Bu yüzden sen yıkanırken içeri dalıyorlar. | Open Subtitles | لذا سيدخلون عليك ... و أنت تستحم |
Actaeon da bir gün Artemis'i derede yıkanırken çıplak gören bir avcıymış. | Open Subtitles | وكان (أكتيون) صيّاداً صادف أن رآها تستحم عارية يوماً ما. |
# Dorne'lunun karısı Şakırdı yıkanırken # | Open Subtitles | "كانت زوجة الدورنيشي تغني بينما تستحم" |
# Dorne'lunun karısı Şakırdı yıkanırken # | Open Subtitles | "الزواجة الدورنية تغني وهي تستحم" |
Bunun en güzel yanı, duşta bir fincan bırakırsak yarın Jasmine yıkanırken duyabiliriz. | Open Subtitles | أفضل ما في هذا , أنه يُمكنك أن تأخذ ... الكأس الي المِرحاض ! ونستمع الي (ياسمين) وهي تستحم بالغد |