Serumunla tedavi ettiğinde sporlar patlamadan ve yıldızlararası çekimden sağ çıkacak. | Open Subtitles | عندما تهتمين بهم بمصلك, الجراثيم ستنجوا من الانفجار, وستنتشر بين النجوم. |
Yüzyıllarca yıl sonraki neslimizin diğer dünyalara yıldızlararası yolculuk yapacağını ve geçmişe baktığında | TED | وهكذا أتصور أن ذريتنا بعد مئات السنين ستقوم برحلات بين النجوم نحو عوالم أخرى |
Radyo sinyalleri uzaydaki yıldızlararası boşlukta bulunan gaz ve tozdan etkilenmeden geçebilir. | Open Subtitles | الموجات الإذاعيّة تمرّ بين الغاز والغبار المتعلّق بين النجوم. |
Koskoca Volm ailesi yıldızlararası seyahat eden araçlarıyla evrende dolaşıyorlarken bir yerde dinlenmek, bir şeyler içmek için durmaları gerekti, ha. | Open Subtitles | تتجول عبر الكون في سيارتهم الرباعية الدفع عبر النجمية وتوجب عليهم أن يتوقفوا للراحة |
Er ya da geç, yıldızlar bu gezegenleri yeni dünyalara tohumlar ekebilecekleri başka yıldızlararası bulutlara taşıyacak. | Open Subtitles | في النهاية نجومها سوف تنقلها عبر العديد من السحب النجمية الأخرى حيث قد تكون تلك البذور مازالت هي الحياة الجديدة |
Gemilerimizden yalnızca ikisi yıldızlararası uzayın büyük karanlık okyanusuna girme cesareti gösterdi. | Open Subtitles | سفينتان فقط من سُفننا غامرت في المحيط العظيم المُظلم للفضاء البين نجمي |
Onu yıldızlararası uzaydaki ince gaza karşı genişletir. | Open Subtitles | يدفعُ خارجاً ضد الغاز الرقيق للفضاء البين نجمي |
Gezegenin etrafındaki yörüngede duran yıldızlararası araca ışınlandın. | Open Subtitles | للتو تم نقلك الى مركبة نجمية في الفضاء حول الأرض |
yıldızlararası bir böceğin midesindeydim. | Open Subtitles | لقد كنت في مرئ صرصور من بين النجوم, يا فتى. |
Elbette, bu yıldızlararası seyahat için yeterli değil, bunun için hiper motor lazım. | Open Subtitles | وهذه ليست سرعة كافية لتسافر بين النجوم لذلك، نحتاج محرك صاروخي |
Goa'uld geçitleri düzenli olarak kullandı, ama insanlara yıldızlararası yolculuk yapabilen güçlü gemileriyle boyun eğdirdi. | Open Subtitles | الجواؤلد يستخدمون البوابة بشكل متكرر لكنهم يخضعون البشر بواسطة سفن قادرة على السفر بين النجوم |
Hiper sürücü motorları. yıldızlararası seyahat edebilen savaş gemileriniz olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن لديكم سفن مقاتله غير قادره على السفر بين النجوم |
Bu sorunun cevabı burada yıldızlararası çölde gezinen toz ve gaz bulutunda başlıyor. | Open Subtitles | التنقيب عن الإجابات يبدأ هنا في سحب من الغبار والغاز تسبح في صحراء بين النجوم |
Koskoca Volm ailesi yıldızlararası seyahat eden araçlarıyla evrende dolaşıyorlarken bir yerde dinlenmek, bir şeyler içmek için durmaları gerekti, ha. | Open Subtitles | "عائلة من ال"فولم تتجول عبر الكون في سيارتهم الرباعية الدفع عبر النجمية |
Bu işlem 14 milyar yıl tekrarlanırsa sonunda bu resme ulaşırsınız. Bu çok önemli bir grafik: Güneş benzeri yıldızlarda ve yıldızlararası ortamdaki kimyasal elementlerin göreceli dağılımını gösterir. | TED | وإجراء ذلك ل14 مليار سنة, ننتهي بهذه الصورة. والتي عبارة عن مخطط غاية في الأهمية, يستعرض الإنتشار النسبي للعناصر الكيميائية في النجوم الشبيهة- بالشمس وفي الأوساط بين- النجمية. |
Bu, yıldızlararası araştırmalar için sınırsız olasılıkların yolunu açtı. | Open Subtitles | في مختبراتهم الخاصة بـ(بلمار) بولاية (نيو جيرسي) إنها تفتح آفاق غير محدودة عن التجارب النجمية |
O ana dek, yıldızlararası okyanusun nerede başladığını bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعلم حتى ذلك الوقت أين يبدأ المحيط البينُ نجمي |
yıldızlararası okyanustan bir eser çıkarıldı. | Open Subtitles | قطعةٌ أثرية اُكتشِفَت في المحيط البين نجمي |
Dünya'da yıldızlararası bir savaş başlasın istemem. Üçlü çalışan bir ajansın. | Open Subtitles | لن أجعل الأرض تبدأ حربا نجمية أنتِ عميل ثلاثي |
yıldızlararası her aracın konumunu öğreneyim. | Open Subtitles | سأحصل على موقع كل مركبة نجمية. |