Bir yırtıcının anısı bir algı imgesine dönüverse, ne zaman aklımıza korkunç bir düşünce gelse banyoya saklanıyor olurduk. | Open Subtitles | لو كانت ذكرى الحيوان المفترس تترجم إلى صورة بالواقع لكنا نهرب إلى الحمام جريا في كل مرة تنتابنا فكرة مفزعة |
Ormanda, bir yırtıcının yaklaştığının ilk uyarısı, sessizliktir. | Open Subtitles | في الغابة أول إنذار تنبيه لإقتراب المفترس هو الصمت |
Her yırtıcının, avların bıraktığı belli belirsiz izleri saptayabilen olağanüstü koku alma duyuları var. | Open Subtitles | كُلّ مفترس يمتلك حاسة شم مدهشة، قادرة على إكتِشاف ادنى اثر خلفته وراءها فريستهم. |
Bu engin mavi bakir doğa şimdiye dek görülmüş en büyük yırtıcının evi mavi balinanın. | Open Subtitles | هذه الزُرقة الواسعة موطنٌ :لأكبر مفترس شهده التاريخ الحوت الأزرق |
Sayıları o kadar çok ki her yırtıcının mönüsünde başı çekiyorlar. | Open Subtitles | أعداد السردين كبيرة جداً بحيث يكونون في قائمة طعام أكثر آكلي السمك من المفترسين هنا |
En gözü pek yırtıcının bile erişmesi mümkün olmayan sıcak bir yuva. | Open Subtitles | المكان الملائم البعيد عن أعتى المفترسين |
2011 yılında, bu yaratığın gözlerinde yapılan çalışmalar bu yırtıcının gece ve gündüz eşit derecede avlanabildiğini ortaya çıkarmıştır. | Open Subtitles | في عام 2011، كشفت دراسة أعين هذا المخلوق أنه كان مفترساً قادراً على الصيد في النهار و الليل على حد سواء |
ZPD'ye ilk girdiğinde benim gibi bir yırtıcının gördüğün ilk yüz olmamasının daha iyi olacağını düşünmüşler. | Open Subtitles | رأو أنه من الأفضل ألا يكون مفترساً مثلي يكون أول وجه ترينه أول ماتدخلين -إلى قسم شرطة (زوتوبيا ) |
O, doğuştan leşçildir. Bu çok etkili yırtıcının artıklarıyla hayatını sürdürür. | Open Subtitles | إنه حيوان قـمَّام بالفطرة، يقتات من فـُتات هذا الحيوان المفترس عالي المنزلة |
Bir yırtıcının avının firar hamlelerini önceden görmesi şarttır. | Open Subtitles | إنه من الضروري للكائن المفترس أن يتوقع مراوغة فريسته مقدماً |
Bir yırtıcının algı imgesiyle yanlışlıkla bir insanınki ya da tam tersi, karışsa kötü bir adaptasyon olurdu. | Open Subtitles | سيكونمنسوءالتكيفأنتكونالصورة الذهنيةللحيوان المفترس ... عرضة للخلط بين الحقيقة و الذكريات, و العكس صحيح |
Sinek bu yırtıcının varlığını algılayacak, | TED | وستستشعر الذبابة هذا المفترس |
yırtıcının Stegosaurs'a ön taraftan saldırması gerekir. | Open Subtitles | من الجبهة stegosaurs حيوان مفترس يحتاج الى محاولة الهجوم على |
Her yırtıcının yaptığı gibi denemeye devam edebilir. | Open Subtitles | ليس بيد أيّ مفترس سوى المثابرة |