ويكيبيديا

    "yağıyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تمطر
        
    • يتساقط
        
    • ينهمر
        
    • كانت تُمطر
        
    • بغزارة
        
    • تتساقط
        
    • الأمطار
        
    • يهطل
        
    • ولقد كانت
        
    • يمطر
        
    • الجو ممطر
        
    • الذي تنسى
        
    • تمطرُ
        
    • تهطل
        
    Yağmur yağıyordu. Havanın kararmasını seyrettim ve ışıkları bile açmadım. Open Subtitles لقد بدأت تمطر, و كان الظلام دامساً و أنا حتى لم أضئ النور
    Dün kar yağıyordu. Kulağa bir tiyatro senaryosu gibi geliyor. Open Subtitles ،كانت تمطر ثلجاً البارحة بدا كمشهدٍ من مسرحية
    Hala kar yağıyordu ve ben mağaranın ağzında bir gürültü duydum...ayı sesi gibi. Open Subtitles وكان الثلج يتساقط بغزاره .. بعدها .. سمعت صوتا قادما من بداية الكهف ..
    Yağmur yağıyordu ve bilirsin işte, bu sadece o zaman komik olur. Open Subtitles ورجلاي كالآعمدة والمطر ينهمر ,و--- أتعلمين أن هذا هو الوقت الحيد المسلي
    Dün kar yağıyordu. Kulağa bir tiyatro senaryosu gibi geliyor. Open Subtitles ،كانت تمطر ثلجاً البارحة بدا كمشهدٍ من مسرحية
    Şey,y-y-yağmur yağıyordu. ve, um, saçları ıslanmıştı. Open Subtitles حسنا يومها كانت السماء تمطر وكان شعرها مبتلا
    Geçen hafta geldi ve yağmur yağıyordu o da sırılsıklam olmuştu. Open Subtitles ..جاءت في الأسبوع الماضي كانت تمطر في ذلك اليوم و كانت مبتلة تماماُ
    Ezmeye çalışmadım. Yağmur yağıyordu. Open Subtitles لم أحاول دهسها، لقد كانت تمطر والسيارة ترنحت
    Gece yağmur yağıyordu ve ben sana bir yastıktan şemsiye yapmıştım! Open Subtitles تلك الليلة عندما كانت تمطر و أنا صنعت لكِ الشمسية من الوسادة
    Yağmur yağıyordu, bardaktan boşanırcasına yollar oldukça kaygandı. Open Subtitles ولقد كانت تمطر بشدة تلك الليلة وكانت الطرق مبتلة
    Çok feci kar yağıyordu. Ve biz... Open Subtitles يمكنكم أن تروا الجليد البيض يتساقط من نافذى الفندق و
    Yani onu kabul ettiğinde , Saçları , yağıyordu ve o , herkes korkuyor , gibi , oldu ama şimdi o bu ipeksi ceket , gibi , var , ve o , gibi , çok kolay . Open Subtitles لذلك عندما اخذتها انا كان كل شعرها يتساقط و كانت ترعب كل من يراها و لكن الان هى تملك ستره ناعمه كالحرير
    - O gün de kar yağıyordu. - Hangi gün? Open Subtitles كان الثلج يتساقط في ذلك الوم - أي يوم ؟
    Polis ışıkları suratıma yansıyor, ve yağmur yağıyordu. Open Subtitles والشرطة تسلط الضوء على وجهي والمطر ينهمر
    Kahretsin! Yani, yağmur yağıyordu ve sen yine de ondan söz mü aldın? Open Subtitles اللعنه, لقد كانت تُمطر ومتوقعة أن تفي بعهدها؟
    Yağmur yağıyordu ve ben onu çamurda sürükledim. Open Subtitles والأمطار كانت تهطل بغزارة فقمت بجرها عبر الوحل
    Her yere insan dişi yağıyordu. Open Subtitles ! كانت هناك أسنانٌ بشرية تتساقط بكل مكان
    Yağmur deli gibi yağıyordu, birkaç adam ve ben kalmıştık orada. Open Subtitles لقد بدأت في سقوط الأمطار و فجأة كنت بمفردي في حقل الأبقار
    Yağmur yağıyordu ve ben nehire düştüm ve sen de arkamdan atladın. Open Subtitles كان المطر يهطل وسقطت في الماء وقفزتي ورائي
    O zaman da yağmur yağıyordu. Şimdi oturduğunuz yere oturdu. Open Subtitles و كان الجو يمطر أيضا ... ثمجلسكما تجلسالآن
    Yağmur yağıyordu. Open Subtitles كان الجو ممطر
    Öyle feci kar yağıyordu ki sanki daha önce onsuz bir dünya yokmuş gibiydi. Open Subtitles الثلج كان ينهمر... ذلك الثلج القاسي الذي تنسى معه أنه كان هناك عالم بدونه
    Çok fazla yağıyordu. Otobüs durağına sığınmıştık. Open Subtitles كانت تمطرُ بغزارة ؛ ركضنّا حتى وصلنا لموقف الحافلات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد