ويكيبيديا

    "yağlı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الدهون
        
    • دهنية
        
    • الدهنية
        
    • دهني
        
    • زيتي
        
    • الزيتية
        
    • الزبدة
        
    • زيتية
        
    • بالدهون
        
    • دهون
        
    • السمين
        
    • سمين
        
    • الدهن
        
    • بالزيت
        
    • زيت
        
    Yemek için sağlıklı seçimler yaparken dikkat ettiğim şey daha az yağlı olmaları. Open Subtitles بعض الأشياء التي أفعلها عندما أبحث عن خيارات صحية هو شراء الدهون المخفضة
    Sinir hücresi lifleri, miyelin adı verilen yağlı bir maddeyle kaplıdır. TED إن ألياف الخلايا العصبية مغلفة بمادة دهنية تسمي ميالين.
    Omega-3 yağ asitleri, somon gibi yağlı balıklarda bulunur, yeni sinir hücresi üremesini arttırıyor. TED الأحماض الدهنية أوميغا 3، الموجودة بالاسماك الدهنية، مثل السلمون، سيساهم في ارتفاع تكوّن الخلايا العصبية.
    Şu yemeklere bayılıyorum. Çok yağlı. Open Subtitles أحب الرداء الكاميروني على صغيرتي جميل و دهني
    Nihayet tadımlık içtim ve damağımda sanki yağlı, porto şarabının zenginliğini hissettim. bu şarabın belirgin özelliği olarak kabul ediliyordu. Bir çok açıdan porto şarabına benziyordu. TED ثم تذوقته ، وكان زيتي غني مثل نبيذ " بورت " وهذا ما يميز هذا النبيذ والذي يشبه نبيذ " بورت " في كثير من الوجوه
    yağlı boya tablo ile, fotoğraf gibi mekanik şeyler arasındaki farkı öğrendim. Open Subtitles وتعلمت الفرق بين بين اللوحة الزيتية الجميلة والشئ الميكانيكي ، مثل الصورة
    Benim canım çok çekti. Büyük bir patlamış mısır. Fazla yağlı olsun. Open Subtitles صحن كبير من الفوشار رجاء الزبدة الاضافية
    dedim. Şunu söylemeliyim ki bunu reddetmek onun için çok zor olurdu çünkü kendisinin yağlı boyadan devasa bir resminin altında duruyordu. TED والذي يجب أن أقول أنه كان من الصعب عليه إنكاره لأنه كان واقفا تحت لوحة زيتية عملاقة مرسومة لشخصه.
    Bu yağlı küçük sandviçi neden bu kadar sevdiklerini merak edebilirsiniz. Open Subtitles قد تتسائل، لماذا يعشقون هذه الشطيرة الصغيرة المليئة بالدهون لهاته الدرجة؟
    Düşük yağ etiketli her şeyin düşük yağlı olduğunu filan mı düşünüyorsun? Open Subtitles هل تظنين أن كل هذه الأشياء القليل الدهونة هي قليلة دهون ؟
    Ayrıca aksini düşünmelerinin tek nedeni biz zavallı kamu görevlileri her zaman gelecekte rüşvet verecek yağlı özel sektörler araması. Open Subtitles والسبب الوحيد الذي يعتقدون أنه يميل في الاتجاه الآخر هو أننا فقراء، موظفي القطاع العام نتطلع دائما عن بعض الدهون
    yağlı bir yumurtayı boyamak neredeyse imkansız TED إنه من المستحيل تقريبا طلاء الدهون الموجودة في البيضة.
    Beyin, jöleye benzeyen yumuşak, yağlı bir dokudan oluşmaktadır. TED يتكون الدماغ من أنسجة دهنية لينة، في قوام يشبه الجيلي.
    Şimdi, ortalama bir insan 1 ile 6 metre arası boydadır ve üzerinde tişört olan kıllı, yağlı bir macundan oluşur. Open Subtitles حسناً، يتراوح طول البشري العادي ما بين المتر والسبعة أمتار. وهو مصنوع من مادة لزجة دهنية مشعرة ملفوفة داخل قميص.
    Yani hücre zarı oluşması ve korunmasında kuruyemişler, tohumlar, yağlı balık gibi omega zengini besinleri tüketmek çok önemlidir. TED لذلك تناول الأطعمة الغنية بالأوميغا، مثل المكسرات، والبذور والأسماك الدهنية أمر هام لإنشاء وصيانة أغشية الخلايا.
    Kimya setli çatlakların, onların gen bankalarının ve... yağlı küçük pençelerinin mi gelecek olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles تظنين هولاء المهرجين بتلاعباتهم الكيميائية وبخزينهم الجيني وبأيديهم الدهنية هم المستقبل؟
    Tatlım, bana tam yağlı gouda dolu bir tabak verdin. Open Subtitles عزيزتي, أعطيتني للتو صحن دهني دسم مالأمر؟
    Daha yağlı bir burger bulabiliyorsanız, Meksika'dasınız demektir. Open Subtitles اذا امكنك الحصول على سندويش دهني اكثر عندها تكون انت في المكسيك
    Bunu yağlı bir tabloyla ya da kesik bir başla anmalıyız. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ نُحييه برسم زيتي أَو رأس مقطوع أَو شيء
    Gerçekten yağlı balık profiline uymuyor. TED انه حقا لايوجد ما يسمى ملف تعريف الأسماك الزيتية.
    Benim canım çok çekti. Büyük bir patlamış mısır. Fazla yağlı olsun. Open Subtitles صحن كبير من الفوشار رجاء الزبدة الاضافية
    Dün geceki seyirciler yağlı boya resimler gibi donuktu. Open Subtitles ماتت لدرجة أن الجمهور بدوا وكأنهم بلوحة زيتية
    yağlı ellerinle lense dokundun. Şimdi göremiyorum. Open Subtitles يدك متسخه بالدهون وانت تتضعها على العدسه لن اسنطيع الرؤيه
    ve hepiniz bunu Şükran Günü'nde deneyimliyorsunuz. Büyük, yağlı bir öğün yediğinizde nasıl hissediyorsunuz? TED وانتم جميعاً جربتم ذلك في عيد الشكر, عندما تأكل وجبة عالية دهون, بماذا سوف تشعر بعد تناولك إياها؟
    Tarif ettiğim gibiydiler. Hâttâ iri, yağlı ve kıvırcık saçlıydılar. Küçük, gaddar gözleri ve siyah gözlükleri vardı. Open Subtitles نعم, و بلاخص ذاك السمين ذو الشعر المجعد شعر, له عيون كاذبة ونظارته الشمسية.
    kalkanımız... yağlı sucukla doldurulmuş ve Grand Marnier ile sotelenmiş... yada biraz zayıf somon-- Open Subtitles لدينا بعض من سمك الترس سمين و لطيف أو الأنقليس المحشو بالسجق السمين و مدهون بالشراب المسكر أو بعض السلمون الطري
    Güzel. Biraz yağlı ama güzel. Open Subtitles إنها جيدة جداً.بها قليل من الدهن لكنها جيدة جداً
    Nasıl bir budala başında durmadan yağlı tavayı ocakta bırakır? Open Subtitles أية أحمق يضع مقلاة مليئة بالزيت على موقد بدون متابعه؟
    Yardım et bana... pisliğin daha önce hiç görmediğim kadar yağlı. Open Subtitles ساعدني إن فضلاتك فيها زيت و رائحة لم أعهدها من قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد