ويكيبيديا

    "yaşadığımızı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نعيش
        
    • مررنا
        
    • عشنا
        
    • نسكن
        
    • نمر
        
    • نقيم
        
    • نحيا
        
    • إقامتنا
        
    • نعاني
        
    Küçücük bir çocukken bile, finansal ve duygusal çöküşün gölgesinde yaşadığımızı biliyordum. TED وعلى الرغم من صغري عرفت بأننا نعيش في ظل الإنهيار المالي والعاطفي.
    Özgür bir ülkede yaşadığımızı bildiğimiz için gizli saklı bir şey olmuyor. Open Subtitles تعرف, نحن نعيش فى بلد ينادي بالحرية لأنه لا يوجد أية أسرار
    Sorunun kökeni de bu zaten. Modern zamanlarda yaşadığımızı sanıyoruz. Open Subtitles حسناً، هذه هي المشكلة نعتقد أننا نعيش في العصر الحديث
    Çok uzun yoldan geldik. Neler yaşadığımızı tahmin bile edemezsin. Open Subtitles لقد قطعنا طريقاً طويلاً ولك أن تتخيلي ما مررنا به
    Bizim nasıl yaşadığımızı gelecek kuşaklara aktarması için Hollywood'a güvenmek zorundalar. Open Subtitles هم كلّ سيكون عندهم إلى إعتمد على هوليود للتشويف المستقبل كم عشنا.
    Çünkü birlikte olduğumuz sürece, nerede yaşadığımızı kim sikler ki? Open Subtitles نعم, لأنه مادمنا معاً من يهتم لأين نسكن, اليس كذلك؟
    Ancak nereden bakarsanız bakın her saniye daha da dijital hâle gelen bir dünyada yaşadığımızı inkâr etmek oldukça zor. TED لكن بغض النظر عن موقفنا تجاهه، من الصعب إنكار أننا نعيش في عالم يصبح رقمياً أكثر وأكثر كل ثانية.
    Steve Pinker bize aslında insan tarihinin en huzurlu döneminde yaşadığımızı gösterdi. TED قد أكد لنا ستيف بنكر بأننا في الحقيقة نعيش في الوقت الأكثر سلمية في تاريخ البشرية.
    Başka bir grup da simülasyon içinde yaşadığımızı düşünüyor. TED وآخرون يقولون، أننا نعيش في عالم محاكى.
    Şimdi, bazı fizikçiler var ki size bizim aslında en zarif gerçeklikte yaşadığımızı söyler. TED الآن، هناك بعض علماء الفيزياء سوف يخبرونكم أننا في الحقيقة نعيش في أكثر واقع رقيًا.
    Ancak etrafımıza baktığımızda tamamen ilginç şeylerle, yıldızlarla gezegenlerle,ağaçlarla sincaplarla yaşadığımızı görüyoruz TED ولكن عندما ننظر حولنا نجد أننا نعيش في كون ملئ بالأشياء المثيرة، ملئ بالنجوم، والكواكب، والأشجار، والسناجب.
    Nüfusumuz neredeyse beş milyon ve Amerika kıtasının tam ortasında yer alıyoruz, bu yüzden nerede yaşadığımızı hatırlamak çok kolay. TED نحنُ خمسة ملايين شخص تقريبًا، ونعيش في وسط الأمريكيتين، لذلك فمن السهل جدًا تذكر أين نعيش.
    (Gülüşmeler) İnsanlar aşırı bilgi çağında yaşadığımızı söylüyor, değil mi? TED الناس يقولون أننا نعيش في عصر مليء بالمعلومات الزائدة.
    Ve bunların hepsi nerede yaşadığımızı görebilmemizi mümkün kılan bu şeyler benim yaşamım süresinde gerçekleşti. TED وأصبح كل ذلك ممكناً أثناء حياتي لنشاهد المكان الذي نعيش فيه.
    Ve hakikat ötesi bir dünyada yaşadığımızı kabul etmemiz gerçekleri kontrol etmenin üzerinde çok daha fazla durulmasına yol açtı. TED والإعتراف بأننا الآن نعيش في عالم ماوراء الحقيقة أدى الى حاجتنا الى التركيز في التدقيق على الحقائق
    Şuna benzer dronlarla dolu bir şehirde yaşadığımızı hayal edelim. TED لنتخيل أننا نعيش في مدينة تحلق بها تلك الطائرات، كهذه مثلاً
    Bu bize o dönemlerde hala Afrika yaşadığımızı söylüyor. TED هذا يروي لنا أننا ما زلنا نعيش في أفريقيا حتى ذاك الوقت
    Hiç kimse beraberce neler yaşadığımızı anlayamadı bile, birbirimiz için çok şey ifade ediyorduk. Open Subtitles و لا أحد يمكن أن يفهم ما مررنا به معا و ماذا يعنى كلّ منا للآخر
    Bu sırla yeterince uzun bir süre yaşadığımızı düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أننا عشنا كلنا بهذا السر أكثر مما ينبغى
    Nerde yaşadığımızı biliyorsunuz. Bir yere gittiğimiz yok. Open Subtitles أعني , أنت تعلم أين نسكن الأمر ليس و كأننا سنذهب لأي مكان
    Aslına bakarsanız, üzerinde düşündüğünüzde, en harika zamanda yaşadığımızı fark edebilirsiniz. TED في الواقع، إذا فكرت في ذلك، نمر بأكثر اللحظات جمالا في حياتنا.
    Bay O'Brien'la benim bir ilişki yaşadığımızı mı düşünüyorsunuz? Open Subtitles انت تعتقد ان السيد اوبراين و انا كنا نقيم علاقة غرامية؟
    Korkulması gereken çok, çok fazla şey var, fakat elimizden geldiğince birbirimizi korkutmamıza hiç gerek yok ve şimdi yeni bir dünyada yaşadığımızı görmeliyiz. TED هنالك الكثير مما علينا أن نخشى حياله، ولكننا لسنا بحاجة أن ننقل مخاوفنا إلى الآخرين، نحن بحاجة لأن نرى أننا نحيا في عالم جديد.
    Kafayı bulup nerede yaşadığımızı unutmuş olmalı. Open Subtitles - من المؤكد أنه دخن المخدر فنسي محل إقامتنا
    Vakitsiz bir sorun yaşadığımızı kabul ediyorum. Open Subtitles انظـر ، أعتـرف أننـا نعاني من بعـض المتاعـب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد