Bilgelikle yaşamadım ama hayatım dolu-dolu ve tecrübe içinde geçti. | Open Subtitles | ... لم أعش حياة عاقلة لكنها كانت حياة مفعمة بالحيوية |
Daha önce kimseyle beraber yaşamadım, o yüzden bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama bir saat boyunca benimle konuşmamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لم أعش مع أحد من قبلك لذا فلا أعرف كيف أقول هذا بشكل سليم، لكن... أريدك ألا تتحدث معي لساعة كاملة |
Büyüdüğüm evden iki km mesafeden daha uzakta yaşamadım. | Open Subtitles | إلى ذلك اليوم لم أعش مبتعداَ ميلين من المنزل الذي عشت فيه |
Doğduğumdan beri kör olmama rağmen, görme konusunda hiç sorun yaşamadım. | Open Subtitles | على الرغم من أني وُلدت عمياء إلا أنني لم أواجه مشكلة في الرؤية |
Uzun süre Gotham'da yaşamadım, ...ama şimdiden doğma büyüme buralıymışım gibi sevdim, sahiplendim. | Open Subtitles | لم أعيش فى جوثام لفترة طويلة لكننى بالفعل أحببتها وكأننى قد وُلدت بها |
Bu başıma geldiğinden beri, hiç ilişki yaşamadım. | Open Subtitles | وانا لم احظى بأي علاقة منذ ان حدث هذا لي |
– Bu insanların kahramanlarına katılacağız – Bugüne kadar yaşamadım | Open Subtitles | ـ سوف نلحق بأبطال هذا الشعب ـ لم أكن أحيا قبل اليوم |
Her zaman dünyanın en sağlıklı hayatını yaşamadım. | Open Subtitles | لم أعش أبداً بأسلوب الحياة الأكثر صحيّة. |
Ara sıra yalnız kaldım, ancak hiç yalnız yaşamadım. | Open Subtitles | دائما ما كنت وحيدة، ولكني لم أعش لوحدي |
Ben böyle bir dünyada hiç yaşamadım ta ki Fairview'e taşınana kadar. | Open Subtitles | .. لم أعش في عالم كهذا أبداً "حتى انتقلنا إلى "فيرفيو |
Paris'te yaşadığımız zaman haricinde hiç yalnız yaşamadım. | Open Subtitles | باستثناء فترة حياتي في "باريس" لم أعش بمفردي قطّ |
Yani hiç orada yaşamadım ama yaşamışım gibi. | Open Subtitles | أعني ، أني لم أعش به ، لكني عشت به. |
Ben böyle gitmek için yaşamadım bu hayatı. | Open Subtitles | لم أعش حياتي لتنتهي بهذه الطريقة |
Bunu söylemek zor. Neredeyse hiç tek başıma yaşamadım. | Open Subtitles | يصعب التيقن من هذا لم أعش وحدي من قبل |
Hiçbir zaman Daniel Lismore kişisi olarak yaşamadım. | TED | لم أعش أبدًا ك"دانيال ليزمور" الشخص |
Doğduğumdan beri kör olmama rağmen, görme konusunda hiç sorun yaşamadım. | Open Subtitles | على الرغم من أني وُلدت عمياء إلا أنني لم أواجه مشاكل في الرؤية |
Doğduğumdan beri kör olmama rağmen, görme konusunda hiç sorun yaşamadım. | Open Subtitles | على الرغم من أني وُلدت عمياء لكني لم أواجه مشكلة في الرؤية |
Biliyor musunuz bugüne kadar hiç çiftlikte yaşamadım ama bence rüzgârgülünün yön değiştirmesi böyle olmalı. | Open Subtitles | تعرف, أنا أبدا لم أعيش في مزرعة لكن أفكر فى هذا ماذا ستبدو عندما أداة دليل إتجاه الريح تغيير الاتجاه |
- Ben daha yaşamadım ki. - Hep Vegas'a gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | أنا لم أعيش بعد لقد أردت دائماً الذهاب لفيجاس |
Daha önce bir ilişki yaşamadım ve seninle geçirdiğim her dakika benim için ilham kaynağıydı. | Open Subtitles | لم احظى من قبل بعلاقة و كل لحظة معك كانت ايحاء. |
Hiçbir yerde böyle basit bir şeye sahip olmayı gerektirecek kadar uzun yaşamadım. | Open Subtitles | بالرغم من أنّي لم أحيا طويلاً بأي مكانٍ بما فيه الكفاية لأُبرر لو أنّي سأحظى بمثل هذا الشيئ أم لا |
- Erkek arkadaşlarımla birlikte yaşamadım... - Bizimle yaşamıyorlar. | Open Subtitles | لا أعيش مع صديقي الحميم - انهم لا يعيشون معنا - |