Kendi hayatımızı yaşamamız için annene bir galibiyet verebileceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ لو أنكِ تعطين أمكِ فوز واحد سوف نكون أحرار لنعيش حياتنا |
Düşünceni beğendim, fakat şöyle bir sorun var Sakson'lar onlarla birlikte yaşamamız için bizi davet mi edecekler? | Open Subtitles | تُعجبني طريقة تفكيركَ، ولكن هناك سؤال: هل سيدعوننا السكسونيين ببساطة لنعيش بينهم؟ |
Maaşı üniversite paranı ve yaşamamız için şu kızın saçından büyük evi karşılıyor. | Open Subtitles | ويدفع لي ما يكفي لرسوم دراستك ومكان ما لنا لنعيش فيه اكبر من شعر تلك الفتاة |
Lordumuz yaşamamız için 10 emir verdi. | Open Subtitles | الرب يرسل إلينا عشر وصايا لنعيش بها |
yaşamamız için bize toprak bile veriyorsun? | Open Subtitles | حتى ولو امنت لنا مكانا لنعيش فيه ؟ |
"orada yaşamamız için... | Open Subtitles | " لنعيش فيها... |