ويكيبيديا

    "yaşamla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بالحياة
        
    • والحياة
        
    • مع حياة
        
    • الآن سنرى
        
    Bu 45 metrelik metal yapılar şu anda yaşamla dolu. Open Subtitles هذه الهياكل المعدنية ذات 45 سم هي الآن مليئة بالحياة
    Tüm bunlar evrenin yaşamla dolu mu yoksa yalnızca bizden mi ibaret olduğunu anlamamıza yardımcı olacak. TED وكل هذا سوف يساعدنا على فهم ما إذا كان الكون يعج بالحياة أو ما إذا كنّا وحيدين فيه. كلا الإجابتين مذهلة
    Buenos Aires ve Berlin'in yerlisi olması yaşamla ilgili. TED كونه محليا من بوينس أيرس و برلين، فهذا أمر متعلق بالحياة.
    Her şey yaşamla doluydu ve tüm yaşam da tekti. Open Subtitles وكان كل شئ مليئا بالحياة والحياة شيئا واحدا
    Benim ölümümü izlemenize yetecek kadar yaşamla bıraktı. Open Subtitles لقد تركني مع حياة كافية لكي يشاهدني اموت
    "Buzlu camın arkasında inanç ve yaşamla birlikte umut ve aşk vardır. Open Subtitles الآن سنرى.. خلال الزجاج على نحو مظلم.. والإيمان..
    Okul çağındaki çocuklar ve toplumlar ulusal parklara götürülmeli, böylece vahşi yaşamla bağ kurma şansı elde edecekler. TED يجب أخذ تلاميذ المدارس والمجتمعات المحلّية إلى الحدائق الوطنية، ليحظوا بفرصة الاتصال بالحياة البرّية.
    Vahşi yaşamla bütünleşmiş bu sahillerde Tüylü Foklar en kalabalık nüfusa sahiptir. Open Subtitles رأس الرجاء الصالح يعج بالحياة البحرية ومن بين اكثر سكانه انتشارا عجول البحر ذات الفراء
    Dünya'daki yaşamla o globüllerde gerçekleşmiş kimyasal tepkimeler arasında bir bağlantı var. Open Subtitles نوع الكيمياء التى حدثت داخل هذه الكريات ترتبط بالحياة على الأرض
    Her, her zaman... Gerçek yaşamla bağlantısı oldum onun. Open Subtitles وأنا دائماً، أنا كنت صلتها بالحياة الحقيقية
    Sizin gibi hayatını avlanarak kazananların, vahşi yaşamla dolu yere girmesini engelliyor. Open Subtitles ويمنع عدداً منكم ممن يقتاتون على الصيد في منطقة كاملة غنية بالحياة البرية
    Dünya gibi bir gezegende ikide iki, bu da demek oluyor ki evren yaşamla iç içedir. Open Subtitles حياتان على أرض مثل هذا الكوكب فمن الأكيد بأن الكون يعجّ بالحياة
    Evet, gerçek yaşamla alakaları yoktur. Open Subtitles نعم , وأن ليس لها أي دخل بالحياة الواقعيّة
    Herkesin DNA'sında, üç milyar yıl önceki Dünya üzerinde mevcut yaşamla doğrudan bir bağlantı var. Open Subtitles في الحمض النووي لكل شخص هناك رابط مباشر يربطه بالحياة على الأرض قبل 3 مليارات عام
    Penguenlere yakında göçmenler de katılacak ve Güney Kutbu birkaç hareketli ay boyunca yaşamla dolacak. Open Subtitles قريباً ستلتحق البطاريق بالمهاجرين وسيعجُّ أقصى الجنوب بالحياة لبضعة شهورٍ صاخبة
    yaşamla dolup taşan adalarla benek benek olmuş enerjik ve tropik bir iç deniz olduğu zamanlarda. Open Subtitles عندما كان أرضاً بحرية إستوائية نابضة بالحياة مُرصعةً بالجزر و زاخرةً بالحياة.
    Bu, volkanların yaşamla kurduğu şaşırtıcı bir birliği, bir ortaklığı içeriyor. Open Subtitles دورٌ ينطوي على تحالف مذهل، شراكةٌ بين البراكين والحياة
    Melez, yaşamla ölüm arasındaki boşluğa bakmış ve bizlerin algılayamayacağı şeyler görmüş. Open Subtitles الهجين نظرت إلى الفضاء بين الموت والحياة وقد رأت أشياء لسنا قادرون على تخيلها
    Sevdiğin kadınla birlikte. Hak ettiğin yaşamla birlikte. Open Subtitles مع المرأة التي تحبها والحياة التي تستحقها
    Bir Nûmenor torunu, uzun yaşamla kutsanmış. Open Subtitles من سلالة (النيومير) مع حياة سعيدة و طويلة
    Bir Nûmenor torunu, uzun yaşamla kutsanmış. Open Subtitles من سلالة (النيومير) مع حياة سعيدة و طويلة
    "Buzlu camın arkasında inanç ve yaşamla beraber umut ve aşk vardır. Open Subtitles الآن سنرى.. خلال الزجاج على نحو مظلم.. والإيمان..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد