ويكيبيديا

    "yaşayacak kadar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كفاية للعيش
        
    • بالكاد يكفى للمعيشة
        
    • فيه الكفاية
        
    • الكفاية للعيش
        
    Bazıları ise kendi salata kâselerinin içinde yaşayacak kadar şanslıdır. Open Subtitles بعضها محظوظٌ كفاية للعيش بداخل صحن السلطة خاصتها
    Değişiklikler çok yakında gerçekleşecek ve yakında bu bedende, kalıcı bir şekilde yaşayacak kadar güçlü olacağım. Open Subtitles التغيرات تحولت للافضل الان ... وقريباً أنا سأكون قوي كفاية للعيش في هذا الجسمِ بشكل دائم.
    yaşayacak kadar para kazanıyordum. Open Subtitles جمعت مالاً بالكاد يكفى للمعيشة
    yaşayacak kadar para kazanıyordum. Open Subtitles جمعت مالاً بالكاد يكفى للمعيشة
    Ama arabanızın olmadığı bir toplumda yaşayacak kadar şanslıysanız tek seçeneğiniz toplu taşımadır. TED ولو كنتم محظوظين بما فيه الكفاية للعيش في مجتمعٍ حيث لا تملكون سيارة، فالخيار الوحيد هو وسائل النقل العام.
    Lambton'da, orada yaşayacak kadar şanslı olanlar haricindekilere küçük ve önemsiz bir kasaba gibi gelse de bence dünyanın en sevimli yeri. Open Subtitles في لامبتون، بلدة ليس لها ظروف، فقط من هو محظوظ بما فيه الكفاية قد يعيش فيها. اعتقد انه اعز مكان في العالم!
    "Tanrı sizi küçük bir kasabada yaşayacak kadar zeki yapsın yeter." diyorum. Open Subtitles نطلب من الله أن يجعلكم أذكياء بما فيه الكفاية لتستطيعوا العيش في مدينة صغيرة
    - Elini tuttun mu? İlişkim olsa bunu halk içinde yaşayacak kadar deli olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أننيّ مجنون بما فيه الكفاية لأقيم علاقة غرامية في الأماكن العامة؟
    Şekil bozukluklarıyla doğan çocuklar hakkındadır, ve aileleri, çocuklar bu şekil bozukluklarıyla doğduğunda çocuklarının toplum içerisinde yaşayacak kadar iyi olmadığını düşünür. bu yüzden içmeleri için bir karışım verilir ve sonuç olarak çocuklar ölür. TED وكانت عن الأطفال الذين ولدوا مع تشوهات، وأولياء أمورهم شعروا بمجرد أنهم ولدوا مع تلك التشوهات، أنهم ليسوا جيدين بما فيه الكفاية للعيش في المجتمع، فأعطوهم بعض الخلطات السامة ونتيجة لذلك قد توفوا.
    Şimdi yüzde 17'lik kısmı temsil eden toplumlarda yaşayacak kadar şanslı olan sizler, bence bunun sonuna kadar tadını çıkarmalısınız. TED الآن أولئك المحظوظون من بينكم بما فيه الكفاية للعيش في تلك المجتمعات التي تمثل 17 في المئة، أعتقد أن عليها أن تستمتع بذلك حتى الآخر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد