Sizce ölüler geri dönüp, yaşayanları gözetler mi? | Open Subtitles | أتؤمنين أن الأموات يعودون ويراقبون الأحياء ؟ |
Sizce ölüler geri dönüp, yaşayanları gözetler mi? | Open Subtitles | أتؤمنين أن الأموات يعودون ويراقبون الأحياء ؟ |
Bir şey daha ölülerle fazla yakınlaşırsan yaşayanları unutursun. | Open Subtitles | لا تتواصل كثيرا مع الموتى لكي لا تنسى الأحياء |
Bu evi ve içinde yaşayanları koru. | Open Subtitles | إحم هذا البيت والذين يقيمون به |
"yaşayanları anlayabilmek için ölülerle yakınlaşmalısın. | Open Subtitles | لفهم الاحياء عليك البدء بالأموات |
yaşayanları saymaya başlarız insan ırkı destanını sürdüren kurtulanları. | Open Subtitles | , ونبدأ بإحصاء عدد هؤلاء الأحياء , من منا على قيد الحياة لأجل إستمرار ملحمة الجنس البشري |
Bu köpek sizi, yani yaşayanları içeri sokmamak için orada bulunmuyordu, çünkü eğer bunu yapacak kadar deliyseniz, bu sizin sorununuzdur. | Open Subtitles | الكلب ليس موجود لكي يمنع الأحياء من الدخول لإنك إذا كنت مجنون وأردت الدخول فهذه هى مشكلتك وحدك |
Efsaneye göre, bu reddedilen ruhlar yaşayanları rahatsız etmek için hayalet şeklinde geri dönüyorlardı. | Open Subtitles | وفقاً للأسطورة ..هذه الأرواح المرفوضة ستعود لكي تصطاد الأحياء كأشباح |
Eski çağlarda insanlar ölülerin mezarına ağır taşlar koyarmış, böylece ruhları başıboş gezinip de yaşayanları rahatsız etmesin diye. | Open Subtitles | في العالم القديم الناس كانوا يضعون أحجاراً ثقيلة على قبور موتاهم لكي لا تتجوّل أرواحهم وتصيب الأحياء |
Kim bilir, belki yaşayanları da. | Open Subtitles | و من يعلم، ربّما يجثي الأحياء أمامي كذلك. |
gölgeler yaşayanları ve ölüleri yönlendirebiliyor. | Open Subtitles | الظلال من الممكن أنا تحتال على الأحياء والموتى |
Ne muhteşem bir ölüm şekli olur ama? Dünya cehenneme dönmüş. Ölüler, yaşayanları yemek için dirilmiş. | Open Subtitles | تدمر العالم ونهض الموتى ليأكلوا الأحياء.. |
Ben hayatta kalmak için öldürmemiz gerektiğini ya da üstün bir tür olduğumuz için yaşayanları öldürmenin önemli olmadığını düşünenlerden değilim. | Open Subtitles | أنا ليس من الذين يعتقدون أن الذي فعلناه لا بأس به ، لانه كان ضروري لـ نجاتنا و كنا كذلك بطريقة ما وقتل الأحياء لا يهمنا |
Ölüler yerine yaşayanları korumamızı öneriyorum. | Open Subtitles | أقترحُ أنّ نحمي الأحياء بدلاً من الأموات |
Aileleri virüsün yaşayanları da etkilemesinden endişeli. | Open Subtitles | عائلاتهم خائفين أن ينتقل الفيرس إلي الأحياء. |
Bu evi ve içinde yaşayanları koru. | Open Subtitles | إحم هذا البيت والذين يقيمون به |
Bu evi ve içinde yaşayanları koru. | Open Subtitles | إحم هذا البيت والذين يقيمون به |
Bu evi ve içinde yaşayanları koru. | Open Subtitles | إحم هذا البيت والذين يقيمون به |
yaşayanları izlemek tabi. Özellikle de banyodayken. | Open Subtitles | مشاهدة الاحياء وخصوصا اثناء استحمامهم |
Buzdan tavan, altında yaşayanları yukarıdaki dehşetli kutup kışından koruyor. | Open Subtitles | يحمي سقف الجليد أولئك الذين يعيشون أسفله من طقس القطب القاسي الذي يحتدم غيظاً في الأعلى |
Ama daha da önemlisi, o bölgenin tarihinde, gerçek bir stratejik işlevi vardı, kıyı düzlüklerindeki düşman orduları yollarını bulur, dağlara çıkar ve dağlarda yaşayanları tehdit ederlerdi. | TED | ولكن الأكثر أهمية في تاريخ ذلك الإقليم، هو كونه يمتلك ميزة إستراتيجية، بمعنى أنه كان الوسيلة للجيوش المعادية الآتية من السهل الساحلي للمرور، ليعتلوا الجبال و يهددوا من يعيشون فيها. |
Gemide yaşayanları kullanarak saldırıya geçeceğiz. | Open Subtitles | -سنهجمُ باستخدامِ المُقيمين أنفسهم . |