Yanılıyorsunuz. Türbeler yaşayanlar için değildir. | Open Subtitles | أنتِ مُخطئة ، الأضرحة ليست بمنازل للأحياء |
Ve bu ruhları, son nefeslerini yaşayanlar için verenlere adıyoruz. | Open Subtitles | و ها نحن هنا نحكم على هذه الأنفس بالفناء و الذين في آخرتهم أعطوا كل ما يمكن للأحياء |
yaşayanlar için geleceği söyleyebilen birisi vardır, ve her seferinde % 100 doğruyu söyler. | Open Subtitles | هناكَ شخصٌ واحِد يُخبِر المُستقبل للأحياء و هوَ مُصيب 100 % من المرات |
İrlanda aksanı, İrlanda'da yaşayanlar için rezerve edilmiştir. | Open Subtitles | اللهجة الارلندية يحتكرها الأشخاص الذين يعيشون في إيرلاندا |
Ülkenin diğer yerlerinde yaşayanlar için şimdilik sadece onların da vaktinin geleceği sözünü verebiliriz. | Open Subtitles | بالنسبة لأولئك الذين يعيشون في مناطق أخرى في البلاد يمكننا أن نعدكم وحسب أن دوركم سيحل قريبا جدا |
"Lombardy kasabalarında yaşayanlar için, iş bulmanın adresi, Milan'dır." | Open Subtitles | "إلى هؤلاء الذين يعيشون في قرى (لومبارديا) (ميلانو) هي المكان الأنسب للعثور على وظيفة" |
yaşayanlar için ölüm acı bir şey, değil mi? | Open Subtitles | الموت هو شيء محزن للأحياء ، أليس كذلك؟ |
Kendra, yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama çözülmemiş şeyler olayı ölüler için geçerli, yaşayanlar için değil. | Open Subtitles | "ولكن "العمل غير المنتهي يكون عادةً للموتى و ليس للأحياء |
Araf ölüler içindir, yaşayanlar için değil. | Open Subtitles | المطهر للموتى وليس للأحياء. |
Ayrıca, mumlar ölüler içindir, yaşayanlar için değil. | Open Subtitles | وشموع للمَوتى، لَيسَ للأحياء. |