yaşlı adamdan özür diledim. Herkesin kötü günleri olabilir. | Open Subtitles | اعتذرت إلى الرجل العجوز يمرّ الجميع بيوم عصيب، تباً |
Mahkemeye gitmeyeceği ve yaşlı adamdan ayrılacağı yazıyor. | Open Subtitles | تقول أنها لن تذهب للمحكمة و أنها ستترك الرجل العجوز. |
Onu o iğrenç yaşlı adamdan uzak tutmak için! | Open Subtitles | بإبعادها عن هذا الرجل العجوز المثير للاشمئزاز. |
Muhtemelen sizin yaşlı adamdan da duyduğunuz gibi, o ve ben tıp okulunda oldukça çılgın zamanlar geçirmiştik. | Open Subtitles | ومن المحتمل أنك سمعت من والدك أنا وهو قضينا أوقاتاً جميلة في جامعة الطب |
Muhtemelen sizin yaşlı adamdan da duyduğunuz gibi, o ve ben tıp okulunda oldukça çılgın zamanlar geçirmiştik. | Open Subtitles | ومن المحتمل أنك سمعت من والدك أنا وهو قضينا أوقاتاً جميلة في جامعة الطب |
Komşulardan biri kurbanın üvey oğlunun uzun zamandır birçok kez yaşlı adamdan para aldığını ama adamın bunu son dönemde kestiğini söyledi. | Open Subtitles | وفقاً لأحد الجيران، صهر الضحيّة إقترض أموالاً من العجوز لبعض الوقت على مرّ السنين، ولكن قطع عنه مُؤخراً. |
yaşlı adamdan vuruş teknikleri mi alıyorsun? | Open Subtitles | تسأل الرجل العجوز كيف تضرب الكرة؟ |
Ben yaşlı adamdan kurtulacağım. | Open Subtitles | سأتخلص من الرجل العجوز |
Ben yaşlı adamdan kurtulacağım. | Open Subtitles | سأتخلص من الرجل العجوز |
Domuzu yaşlı adamdan çaldın! | Open Subtitles | لقد سرقت الخنزير من الرجل العجوز! |
yaşlı adamdan kurtulacaklar. | Open Subtitles | سوف يتخلصون من الرجل العجوز |
Bak. Bu yaşlı adamdan utandığını biliyorum. Ne düşünüyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أعلم أنك خجل من والدك ، أوتعلم ما أفكر به؟ |
Hangi yaşlı adamdan bahsediyorsun? | Open Subtitles | وانت أول شخص يدخل الى هنا من العجوز الذي تتحدث عنه |