yaşlılar için sağlık ve bakım merkezleri kuruyoruz toplumun çeşitli yerlerinde. | TED | إننا نبني مراكز صحة للمسنين ومراكز صحية في جميع أنحاء المجتمع. |
yaşlılar için iyi değil. Esnaflar için de iyi değil. | TED | ليس جيّدا للمسنين . ليس جيّدا لأصحاب المتاجر |
yaşlılar için sağlıklı güvenli bir sığınak olduğu sanılan bu yer bir kalp krizi merkezi haline dönüşmüş. | Open Subtitles | ما يفترض أن يكون ملاذ آمن للمسنين الأصحاء تحول إلى مركز نوبات قلبية |
Bende aynı şeyi, yaşlılar için düşünüyorum. | Open Subtitles | بالنسبة لكبار السن, فأنا أبادلهم المشاعر. |
Ve sonra 2013'te Tüm sorunu ve yeni damga olan yalnızlığı ele aldım. yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm, adı ise Gümüş Hattı, yalnız ve izole olmuş yaşlı insanlara yardım etmeyi amaçlıyor. | TED | و في عام 2013 بدأت ألاحظ المسألة برمتها و وصمة العار الجديدة من الوحدة أطلقت خط مساعدة وطني جديد لمساعدة كبار السن في بريطانيا اسمه الخط الفضي يوفر الدعم لكبار السن الوحيدين والمعزولين |
Çocuklar ve yaşlılar için ortaya makul bir miktar at. | Open Subtitles | اخرج المبالغ المخصصه للشيوخ والاطفال وأعطيها كلها لى |
George'la birlikte yaşlılar için gönüllü işine yazıldık. | Open Subtitles | إشتركت و(جورج) في وكالة الأعمال التطوعية للمسنين |
yaşlılar için bir huzur evi. | Open Subtitles | إنه مصح للمسنين "إنه في "تولوز |
- Ve "yaşlılar için kama-sutra" kitabı aldım. | Open Subtitles | - وأنا حصلت عليها كاماسوترا للمسنين |
yaşlılar için bir ilaç reklamı mı bu? | Open Subtitles | أهذا اعلان لعقار للمسنين ؟ |
Aptal olma, Onlar yaşlılar için | Open Subtitles | لا تكن غبياً ، إنها للمسنين |
yaşlılar için dondurma. | Open Subtitles | مثلجات بالنسبة للمسنين |
Ve yaşlılar için Günışığı Vadi Evi Coriolanus oyunu için de teşekkür ediyor. | Open Subtitles | ومنزل وادي شعاع الشمس للمسنين من صنع (كاريلانوس) يشكرونكِ أيضاً |
Bu yıl 200'den fazla kampanya yürüteceğiz: İhtiyaç sahipleri için fıstık ezmesi toplamak, veya evinden çıkamayan yaşlılar için Sevgililer Günü kartları hazırlamak gibi. | TED | لذلك سنقوم بتنظيم 200 حملة هذه السنة، حملات مثل جمع زبدة الفول السوداني لمخازن الطعام، أو إعداد بطاقات عيد الحب لكبار السن الذين يُلازمون بيوتهم. |
Bizim mahallede yaşlılar için bir yer yoktu. | TED | لم يكن هناك مأوى لكبار السن في بلدتنا. |
Batıya, güneşin battığı yere doğru. Bütün yaşlılar için yolun sonu. | Open Subtitles | توجه غربآ نحو غروب الشمس ... حيث نهايه المطاف لكبار السن من الرجال |
Zamanında yüzden fazla yardım yaptım evsizler için hava yataklarından yaşlılar için hava yataklarına kadar. | Open Subtitles | فلقد ترأست أكثر من 100 جمعية خيرية في حياتي ...فأعلم كل شئ من إعطاء أسرة هوائية للمشردين إلى إعطاء اسرة هوائية لكبار السن |
yaşlılar için randevu servisi. | Open Subtitles | ومن يؤرخ خدمة لكبار السن. |
Çocuklar ve yaşlılar için ortaya makul bir miktar at. | Open Subtitles | اخرج المبالغ المخصصه للشيوخ والاطفال |