Oğlunuzu hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama değişmek için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | انا آسف لأنني خذلت . ابنك ، لكنني كبير جدا على التغيير |
Ben yaşlıyım. Benim vizyonları son zamanlarda çok güvenilir olmamıştır korkuyorum. | Open Subtitles | أنا كبير ، أخشى أن رؤياي . لا يعتمد عليها مؤخراً |
Burada tam olarak ne olduğunu bilmiyorum, adını ne koyacağımı bilmiyorum ama şunu biliyorum ki oyun oynamak için fazla yaşlıyım... | Open Subtitles | انظري، لا أعلم تماماً ما الذي يحدث هنا. لا أعلم ماذا سأطلق على ذلك. ولكنني أعلم أنني كبرت على لعب الألاعيب. |
- Ah, iğneleme beni. yaşlıyım ben. - Bir canavara dönüşmeni izledim. | Open Subtitles | آه ، لا تسخرون مني.أنا عجوز جداً لقد رأيتك تتحول إلى وحش |
Yaşlı olmak için çok genç ve genç olmak için de çok yaşlıyım. | Open Subtitles | انا شابة كثيرا لاكون عجوزة وانا عجوزة جدا لاكون شابة |
Hasretinden ve tutkundan acı çekmek için çok yaşlıyım! | Open Subtitles | فانا شخص مسن لكى اعانى من تلك الأشواق والعواطف والهيجان كفتى غبى. |
Daha uzun bir hayatın her zaman daha güzel olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبير بما فيه الكفايا كي أعلم أنَّ الحياة الطويلة ليست أفضل دائماً |
İşten ayrılabilirdim ama başka bir işe girmek için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | أود أن استقيل، لكني كبير جداً على أن أجد وظيفة أخرى. |
Çocuk bakıcısı için biraz yaşlıyım, ama eğer kalmak isterseniz, | Open Subtitles | أنا كبير نوعًا ما لجليسة أطفال، لكن إذا توّدون البقاء، |
Aşırıya kaçmamak için çok yaşlıyım. Artık ya hep ya hiç. | Open Subtitles | نعم، أنا كبير جدا على الاعتدال اما كل شئ أو لاشئ |
Aslına bakarsanız, onu hatırlamak için yeterince yaşlıyım. | TED | أنا حقيقةَ كبير في العمر بما يكفي حتى أتذكرها. |
Çok tatlısın ama korsemle ortalıkta dolaşmak için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | هذا لطف كبير منك يا حبي , لكنني كبيرة جدا على أن أمشي شبه عارية |
- Hediye almak için çok yaşlıyım. - Kimse hediye almak için yaşlı değildir. | Open Subtitles | أنا كبرت على تلقى الهدايا لا أحد يكبر على تلقى الهديا |
-Bu oyun için çok yaşlıyım. -Ben de. | Open Subtitles | لقد كبرت في العمر على هذه اللعبة و انا ايضا |
Zaten bir tane büyüttüm, yeniden yapmak için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | لقد ربيت واحداً بالفعل أنا عجوز جداً على تربية آخر |
Ben Nine Norma, yaşlıyım ve saçlarım kır ama hatırlıyorum ağaçların her yerde olduğunu kimsenin hava için para ödemediğini. | Open Subtitles | وأنا الجدة (نورما)، عجوزة ولديّ شعر أشيب ولكني أتذكر عندما كانت الأشجار في كل مكان ولم يضطر أحد لشراء الهواء |
lsabel gençsin, güzelsin, akıllısın ve konuştuğumuz gibi, ben senin için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | إيزابيل أنت صغيرة, جميلة, و واعية و كما قلنا سابقاً, أنا مسن بالنسبة لك |
Çünkü hayat sana bu kadar korkunç bir şey yaptığında bunun üstesinden... gelmek için hiçbir kural olmadığını bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | لأنني مسنة بما يكفي لأعرف متى تقوم الحياة بفعل شئ فظيعلكهكذا, فلا هناك قواعد حينها لتخطي هذا |
Mektepli çocuk olmak için biraz yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا كبيرٌ بالعمر لأن اكون شاباً منتشي و ثمل. |
Yani daha yaşlıyım, façam bozulmuş ve cehennemde bir akşam geçiriyorum. | Open Subtitles | أذاً فقد أصبحت أكبر سناً ومشوهاً وسوف أقضى المساء فى الجحيم |
Lütfen! Şipşak için fazla yaşlıyım. Sallanmayı bile zar zor yapıyorum. | Open Subtitles | أرجوكِ, أنا كبيره جداً لأحضى بعلاقه جنسيه قصيره بالكاد استطيع التأرجح |
Tabii ki artık iyi bir balıkçı olamayacak kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، أنا الآن عجوزا لاكون من الصيادين |
Ne yapacağımı bilecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | حسنا، أنا كبيرة بما يكفي لمعرفة ما يجب فعله |
Buluşmak için daha çok zamanımız var. yaşlıyım ve takatim yok. Ne, benim gibi mi? | Open Subtitles | الكثير على موعد ليلي عندما أكون عجوزاً وضعيفاً |
Ben ondan yaşlıyım. Spor salonuna pek sık gitmedim. | Open Subtitles | وأَنا a أكبر سنّاً إلى حدٍّ ما، ما كَانَ إلى الجمنازيومِ في أحيان كثيرة حسب أنا يَجِبُ أَنْ، |
Bu tür oyunlar için biraz yaşlıyım. | Open Subtitles | لقد هرمت على حركة العواجيز هاته لتجعلني أخاف |
Oldukça uzun bir hikaye. Ben daha yaşlıyım. | Open Subtitles | حكاية طويلة، تعلمين انا الأكبر سنًا |